Hareket ettik bir akşam üstü.
Bir sınırdan, bir meçhule doğru.
Beraberimizde taşıdığımız bir avuç anı,
Kahırla anarak o anı,
Dostları ve alışılmışlığı terk edip,
Hareket ettik bir akşam üstü.
Tekerlek döndü, araba yürüdü.
Ardımdan itler ürüdü.
İçimi bir gariplik bürüdü.
Seni bırakıp giderken oğul.
Yollarım bayıra karşı.
Sır saklı dağlara çıkan.
Kim açabilirki kilitlerimi,
Anahtarı içinde kırılmış duran.
Gel istersen şansını dene.
Hangi yalandan daha büyük,
Sözlerinde mi yoksa gözlerinde mi gizli?
Yoksa kafesine sığdıramadığın kalbinde mi?
Neden, Kesik kesik nefesin?
Saklamaya çalışdığın bu telaş,
Neden?
Talihsiz bir kadermiş, benimkisi.
Hangi yolu seçmem gerek bilemedim.
Bin kerede gelse dilimin ucuna,
Bir kez bile seviyorum, diyemedim.
Kader örsede ağlarını karmaşık,
Bu son gidişinin ardından,
Talan oldu, ne varsa içimde kalan.
Atılan topraklar,
Altına gömerken seni.
Kulaklarımda soğurken nefesi,
Ellerim yanıma düştü.
Dünü yaşadım, Bir at sırtında Orta Asya da,
Medeniyetle nikahımı kıydım, tarihin ilk sayfasına.
Kargı tuttum, cirit attım oynadım.
Gün geldi, bu bozkıra sığmadım.
Gövden kadar sağlam olsun diye mi?
Kaç aşık, dibinde dillendi kimbilir.
Kabuğuna çizilmiş onca kalp varken,
Nerede benim kazıdıklarım,
Koca çınar.
Yaşamak isterim bu dünyada.
Özgür ve sağlıklı olarak.
Her doğan insan da yaşasın isterim.
Bu hem senin, hem de benim insan haklarım.
Özgürlük isterim bayrağımın altında.
Penceremde aydınlık,
Bir parça yeşillik olsun isterim.
Gördüğüm bir ağaç,
Üzerinde bir kuş olsun isterim.
Sıcak bir odam,
Mutlu bir düşüm olsun isterim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!