bir ekim sabahı, günlük güneşlik
bir dilek tutuldu, barış kardeşlik
biri laz dı çerkez, kürdü paydaş lık
de nasıl kıydınız, onca fidana
sadece göz değil, yüreğim doldu
Bir şiir yazalım bu dünyadan Öteye
Mor dağları olsun hem de Menekşe
El edelim ufka batmaz güneşe
Sözümüz bir özümüz bir seninle
Unutmak gerekir yağ ile balı
Kara iken ak saçlarım
Yüreğe akar yaşlarım
Bilmeden çoktur suçlarım
Ölümden gerisi yalan
Yetimim terk etmiş atam
Hadi gördüğünü anlat dediler
Anlattım hikaye masal bildiler
Tam uç yüz on dört yeminliydiler
Yaşıyor sanmayın öldü gözümde
Hala ferman yazar ferman üstüne
Vallahi onun beşin hesabı çoktan geçti
Şerefi aramışın geçenlerde arama
Erdemi bende göremedim çoktandır
Onur dan aşağı kalacak değil ya
İzzet ile uzunca bir tatile çıkmış diyorlar
Eminim bu yorgunluk kolay kolay bitmez Yusuf
Çoktan gece düşmüş, şehrin üstüne
Ağla gözüm ağla, kimse görmesin
Şafağa nereden baksan, bin sene
Ört yıldızları, ört hele üstüne.
Sanadır ayın cilvesi, hep sana
madem ki yorgunsun madem ki benden
madem ki bitap düştük her kelimeden
madem ki aşka dostluğa meyil yetmiyor
çek ellerini çek üzerinden
dokunma şiirlere dokunma yeter
Savurur Evren e hayale dalıp
Yıkar duvarları sevdaya sarıp
Dağıtır hak ile bulur arayıp
Yedi kat yer yedi gök biliyorum
De neye razı sın de neye layık
Ve sahile vuran hoyrat denizden
Kanatsız bir melek gibi yükselen
Aylan gibi onca cennete göçen
Denizde karada hep başı çeken
Firavun beylerine alışamadım
Ne günlere kaldık bu nasıl iman
Yalandan dolandan olmaz kahraman
Uçuruma bir vatan vardığı zaman
Şahı padişahı terk eden bizim
Sanmasın ki kimse şahım sultanım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!