Allah’ın kulu olsun milletin başına taç,
Halkın derdine belki olabilirdi ilaç,
Derken dikkatten kaçtı, akla gelmeyen detay
Ayak bağı olmaz mı meydanda dolanan tay!
Yarab bu ne kaderdir, sezmezi sezemedik.
Hakkın nimeti hadsiz, saymaya imkân yoktur
Herkesin kendisinde bunun örneği çoktur
Adam ol da gözünden merteği pakla,
Uğraşma el gözünde kalmış çapakla.
Sahte şeyler gerçeğin yerini aldı.
Gerçek olan ne dostluk,ne gülüş kaldı.
Tohum mu,organlar mı,hangisi gerçek?
Fiil ve sıfatlarda bozuldu ölçek.
Ahde vafa kalmadı,akitler sahte.
Aldanmayın görünüşe, görüntünün sahtesi var,
Aslı korkak, cesarette olan ünün sahtesi var.
Üç sineği bir vuruşta öldürürse bizim ünlü,
Bir orduyu yenmiş gibi şaşılacak tafrası var.
Nerden bulmuşsa bir maske, bak yüzüne ziyası var,
Senin için,
Yemek –içmekten,
Kendimi çekeceğim.
Senin için,
Gece karanlığında
Uyanıp,
Başarı var ödül yok,
Dikenler var, hiç gül yok,
Pencerelerde tül yok,
Kimse ona bakmıyor.
Yanlış anlaşılan öz,
Kırıcı olmuşsa söz,
Hak yolu bulmayana,
Yazık, yazıklar olsun!
Bulup ta bilmeyene,
Eyvah yazıklar olsun.
Tam mümin olmayana,
Namazı kılmayana,
Seneler öncesiydi galiba mevsim yazdı,
Bir börekçi görmüştüm, üstü kirli beyazdı.
İstanbullu değildi çünkü yüzü al aldı.
Hızlı hızlı geldi ve kavşak yerinde kaldı.
Aylarca sonra bir gün baktım yine aynı börekçi,
Hatırla; Menderes’e neler yapıldı,
Çok kişi bu oyuna nasıl kapıldı,
Yalanlarla, doğrudan nasıl sapıldı,
Yazık oldu adaşım başbakanıma.
Çok sonra Turgut Özal hedef alındı,
Hanım 45’lik olmuş diye çatmış kaşını,
Nasıl kutlar zavallı bu yaşta yılbaşını.
Hem nene gerek senin Noel’se yılbaşıysa.
Fakirlerin kısmeti yine yağsız aşıysa,
Ağaçları ışıkla donatamam bil-umum,
Dersini yapmak için bir çocuk yakmışken mum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!