Denizi yoktu onların
Nehre deniz diyorlardı
O çocuklar...
Çocukluk nedir bilmezlerdi
Oyuncakları yoktu onların
Hep kavga vardı hep kavga
Ekmek kavgası,aşk kavgası,gurur kavgası
Bilmezlerdi arabanın ne olduğunu
Araba gördükleri zaman koşarlardı peşinden
Okul,ders onlar için hiç bir şeydi
Onlar açtı,açıktı...
Ekmek kavgasına kapılmış gidiyorlardı
Bazen zindanda,karakolda veya mezarda son buluyordu
Yanlarında kalem,kitap yoktu onların
Peçete,sigara,simit ve bıçak vardı...
Bazen işten kaçıp
Beden altlarında,nehir yataklarında maç yaparlardı
Tek bildikleri şey buydu kavga dışında
Nedense maçların sonunda da kavga vardı
Kavga onların kaderlerinde silinmeyecek şekilde yazılmıştı
Sonra büyürlerdi ve delikanlı olurlardı
Gururlarını ayaklar altında ezenler vardı
Gururları çiğnenmişti
Artık kimse onları durduramazdı
Cahildiler...konuşamazlardı,anlatamazlardı
Onlar delikanlıydı
Ve hep anıllarında kavga ışıldardı
Sonra tekrar mekanları olan
Karakola,zindana giderlerdi
Sonra bir kıza aşık olurlardı
Fakirlerdi kim bakardı onlara
Artık kükremiş bir volkan gibi
Ateş saçarlardı etraflarına
Sonra tekrar mekanlarına geri dönerlerdi...
Cigarayı yanık yanık tüttürürlerdi
Dostları azdı onların
En iyi dostları;
Cigara ve yanık isyan kasetleriydi
Onların geleceği benim memleketim gibi karanlıktı
Ne zaman şafak olup karanlığı yırtmaya çalışsalar
Ne zaman karanlık geceye yıldız çakmak isteseler
Ne zaman aydınlık bir gelecek isteseler
O kadar gecelerin içinde mahkum tutulurlardı
Artık onların adı bela diye yazılmıştı her yere
Sicile kötü cümlelerle yazılmışlardı
Çaresizdiler...
Kimse sicillerini silemezdi
Ve sonları,mutlulukları,istekleri ölümdü
Ölümle,kanla,kavgayla yaşarlardı...
Dayanamazlardı
Anlatamazlardı
Artık yürekleri kan içindeydi
Bırakmadılar onların aydınlık geleceğe ulaşmalarına
Artık yaşlanmış ölüme terk edilmişlerdi
Tek amaçları çocuklara yıldız,şeker dağıtmaktı
Ama bunu,kimsenin ilişmediği halde başaramadılar...
Güçsüzdüler; ne kadar ölüm kurtuluş olsa bile
Sonsuz hayatları karanlık ve cehennemdi
Elden bir şey gelmez
Boyunları bükük güçleri yetmez fermana,haykırışa...
Ne kadar aydınlık isteselerde
Nafile...
Çıkamazlardı karanlıktan
Onların adı karanlıktı,kaderi karanlık
Doğumları karanlık
Ruhları karanlık
Ve yaşamları,çocukluklarıda karanlık
Onlar karanlıkların çocuklarıydı
Ve hep karanlıkların çocuğu oldular
Baharları her zaman dondurucu, Ayaza,kışa,tipiye dönüştü
Güneşleri yoktu onların
Ellerinden bir şey gelmezdi
Boşu boşuna yapılan kadere isyandan başka
Dedim ya! Benim memleketim gibi onların geleceği,yaşamları,çocuklukları karanlıktı...
Fırat ÖncüKayıt Tarihi : 25.12.2004 10:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!