Adıyaman Şehrengizi Şiiri - Nihat Malkoç

Nihat Malkoç
1595

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Adıyaman Şehrengizi

Yüzün güleçtir senin, şehirlerin incisi! ...
Göklerin kartalısın, hakikatin öncüsü! ...
Seni düşünedurdum kapayıp gözlerimi
Mâzini mâzim saydım, iz ettim izlerini
Seyirtepe'ye çıkıp seyrettim cemâlini
Şerefle taşıyorsun o asil kemâlini
İlâhî bir nakkaşın kaleminden çıkmışsın
Yatağına sığmamış, bentlerini yıkmışsın
Buram buram bir tarih yatmakta toprağında
Köklerin imzası var, çınarın yaprağında
Ekmek kadar azizsin, dört yapraklı yoncasın
Muhabbetin bağında gün görmemiş goncasın
Eşsiz güzelliğinle taht kurdun gönüllere
Kokunu bağışlarsın bahçemdeki güllere
Gurbet türkülerinde yanık bir ezgisin sen
Alnımıza çizilmiş derin bir çizgisin sen
Şehrengizler güzeli, yamansın Adıyaman! ...
Akdağ'ın tepesinde dumansın Adıyaman! ...

Soframda kuru soğan; ekmeğim, aşım benim
Hasretin gözesidir, gözümde yaşım benim
Işık süvarileri aydınlatır geceni
Düşürmezsin dilinden aşka banan heceni
Dolunayın şavkını senin yüzünde gördüm
Hasretin ateşini sevda közünde gördüm
Sabahı sende gizli, karanlık gecelerin
Yüreği tutuşturur ateşin hecelerin
Mâziden istikbâle yaşıyorsun gönlünce
Kardeşlik havasını soluyorsun ömrünce
Güneş bir başka güzel doğar Nemrut Dağı'ndan
Sevgini eksik etmem gönlümün otağından
Zifiri gecelerde karanlığa ay düşer
Eşsiz güzelliğinden bize de bir pay düşer
Besni'de üzümsün sen, damaktan tadın gitmez
Canlanır hatıralar, gönülden yâdın gitmez
Gönül göğümde yıldız, yamansın Adıyaman! ...
Hasretin yarasına dermansın Adıyaman! ...

Atatürk Barajı'nda sular aşar bendini
Fırat'ıma vurmuşlar sevdanın kemendini
Zamanı heybesinde taşır Saat Kulesi
Çağlara meydan okur Adıyaman Kalesi
Umutlara gebedir bu toprak dört mevsimde
Anılar dile gelir siyah beyaz resimde
Bembeyaz yorgan gibi Dibek Dağı'nda duman
Rüya içinde yüzer Kommagene'de zaman
El emeği göz nuru Pişinik Halıları
Sıla aşkıyla yanar şehrin sevdalıları
Nice gizemler taşır, sırrın hasıdır Nemrut
Dünyanın sekizinci harikasıdır Nemrut
Kök boyalı iplikle halı kilim dokunur
Kadim Ulu Cami'de ne hoş ezan okunur
Zamana ve mekâna sığmaz gül yüzlü diyar
Üstünde yaşayanlar, dünden daha bahtiyar
Efkâr başından aşkın, yamansın Adıyaman! ...
Çekiçle örs arası zamansın Adıyaman! ...

Örenli'de görmeli Perre Antik Kentini
Hakikat dümdüz eyler hayallerin bendini
Samsat, Kommagene'nin kadim payitahtıdır
Suya batan güneşin ışığıdır, bahtıdır
Gün boyu dolup taşar Oturakçı Pazarı
Akla durgunluk verir Kral Kaya Mezarı
Fırat'ın yatağından buz gibi sular akmış
Cendere Köprüsü'nü Romalılar bırakmış
Çelikhan'ın simgesi, yüzen adalarıdır
Kulağımıza çalan, dünün nidalarıdır
Kâhta tarihin nabzı; cennettir dağı, taşı...
Petrol kuyularında iner kalkar at başı
Gölbaşı deyip geçme, bir cennettir burası
Nemrut Tümülüsleri dünya kültür mirası
Anlatmak kolay değil Sincik, Gerger, Tut'unu
Sofrandan eksik etme mercimek, nohudunu
Zemheride baharsın, yamansın Adıyaman! ...
Kanımızla yazılmış, destansın Adıyaman! ...

Antik şehirlerinde zaman durmuştur sanki
Cevap isteyenlere, soru sormuştur sanki
Hititlerden Bizans'a ne uygarlıklar gördün
Barışın hırkasını sevgi ipiyle ördün
Onca güzelliğini gören gözler şaşırsın
Sahvan Bin Muattal'ın türbesini taşırsın
Nice sırlar taşıyan dağların vardır senin
Bir tohuma on veren bağların vardır senin
Ezelî ve ebedî sevdalara yurtsun sen
Dağların yamacında çakal değil, kurtsun sen
Altından gerdanlıksın; yazın, kışın başkadır
Onurlu yürüyüşün muhabbete, aşkadır
Gönülleri yandıran türkülerin var senin
Yarına sakladığın ülkülerin var senin
Nazlı bir gelin gibi salınırsın ey şehir! ...
Eski taş plaklarda çalınırsın ey şehir! ...
Nihavent bir bestesin, yamansın Adıyaman! ...
Zalimin idamına, fermansın Adıyaman! ...

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 7.11.2016 23:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Malkoç