Adıyaman Altmış Yıllarında Gölbaşı

ADIYAMANIN ATMIŞ YILLARIN DA GÖLBAŞIM ADLI ŞİİRİM.

SEN YOKTUN BABANDA ÇOCUKTU BİLMEZSİN OĞUL
Çataltepeliler Karamağaraya banıya giderdi.
Sabah kahvaltısın da Sıçak bazlama yerdi.
O zaman milletin bu kadar yoktu derdi.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul

Savranlılar sarı ağaçlardan sepet yapardı.
Azaplıdan Hacılardan ona üzüm tutardı.
Eşeklere yükler Gölbaşında satardı
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul

Mahgenliler Harrana haymasını kurardı.
Güze kadarda koyun güder dururdu.
Peynir yapar kıraçlara verirdi
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin ogul.

Balıkcılar göllere torla pinter atarlardı.
Çokta büyük yayın balıkları tutarlardı.
Çarşıdaki koca tuta asar yüzer satarlardı.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Fırıncı eşkıya sıcak ekmekleri yapardı
Kasap Nanış bitişiğinde etlerini satardı.
Babam kelle alırdı analığımda üterdi.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Kevcelilir dağlarından kar getirirdi.
İmam Ulunun dükanın da satılırdı.
Hamal Boza ayranla beş ekmek bitirirdi.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Davut Ali Hüseyin emmi mazlum bulmuş dengini.
Mahli ile küllük Muhammet buranındı zengini.
Dedene sor oda hatırlar o günleri ben gibi.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul

Körköşker yemeniçi Hüseyin dayı at nallar.
Bu evlerin yeri çalılıktı yayılırdı hep mallar.
Akşam Kuru geçitten bağırırdı çakallar.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Buraya Yazı derlerdi ivezden de durulmazdı,
Her taraf kara çalı yemişen arasına girilmezdi.
İnekleri sulamaya korkardık göle varılmazdı.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul

Tanırlardı Gözlüklü Haceliyi Şallo Vakası.
Hal fakirdi bir araya gelmezdi iki yakası.
Yeşil sabunla yıkanırdı kirlenince soykası.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Antebe Maraşa giderdik yoktu hastane.
Kerpiç çamurdandı hizmet veren postane.
Ne market ne kuyumcu ne de pastane
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Evleri sel basıyo diye bağırırdı Zobu koca.
Camide de ezan okurdu Besnili Kınalı hoca.
Sinekten yatamazdık uykusuzduk her gece.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Devletin başına Başbakan Menderes geldi.
Kinirli ile gölün arası betondan kanal odu.
Bekir ağanın oğlu birini vurmuştu oda öldü.
Sen yoksun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Belediyelik olduk Turan beyi Reis seçtik.
Köyde kimse kalmadı hep ilçeye göştük.
Yolda yoktu buray caddeler sokaklar açtık.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Önce orta okulu sonradanda liseyi yaptılar.
Bu arsalar Kinirlin in Çataltepelinindi sattılar.
Çok çalışarak burayı geliştirip göçüp ğittiler.
Sen yoktun baban da çocuktu bilmezsin oğul.

Yaşım geçiyor artık dermanda kalmıyor dizde.
Suvat ağzında yıkanır asvalta gezerdik bizde.
Cep telefonu televizyon internet hep sizde.
Biz Dünyaya çook erken gelmişiz oğul.

Anlattım size atmıştan bu yana ilçe mi kaza mı.
Sen bilmen babanda tanımaz bu şiiri yazanı
Azaplıda doğdu da Gölbaşılıdır bu halk ozanı
Ben söylemedim sende zaten sormazsın oğul.

20.05.2008 Hamdi İRENDE