Bir sevdanın işgal mağduru kalplerimiz.Gözlerimiz yola,sevdamız dile düşmenin yorgunu..Giyindiğim bu yürek yakan hüznümdür örten pas tutmuş hislerimi…Kavuran bir sıcağın altında buz tutmuş ellerim.Kanayan yüreğime ne doktor,ne hacı ne hoca bilir merhemi…
Yeşiline isyan eden bir ormanın,maviye tutuluşu gibi imkansız.Ve kaç mevsim geçmiştir yitik bir ömür içinde sevdasız..Büyük bir adam gibi görünmeye çalışan çocuk ruhumuz kaç yüreği incitmiş. Bilerek ya da bilmeden hangi nezaketsizlikler yaralamış yürekleri.Hangi sevdalar çalmıştır kapıları da,evde yokuz demişizdir ya da yüreğimizin kilitleri,altın kaplamalı anahtarları bile beğenmemiş yüz çevirmiştir…Bu hayatın reçetesini yazan,bu hastalığın devası,bu hasretliğin çaresi kimdir?
Hiç kimse söylememişti sana, bu hastalıklı ruhun,ürkek karmaşık ama bembeyaz elbisesini giymeni…ve hiçbir beden bu elbiseyi üstünde taşımak mecburiyetinde değildi.Sade o makamda ve o vedada giyilmiş bir ihram gibi….Gördüğünde kabul olan gerçek bir dua gibi…Çalınmış bir kalbe kesilmiş ceza gibi ve peşine düşülmüş bir veda gibi…Vaktin geçi,zamanın darı,yolun uzağı gibi…Çözemediğin en mühim bilmece,parçası kayıp bir yap-boz,denize düşmüş sırılsıklam bir sevda gibi…Çözümü,bulunuşu ve yaşanması zor…garip bir ömrün, ömürsüz çiçeği; adını sen koy,benim sözlerim sende tükendi….
Meral Ozan
23/02/2007
Kayıt Tarihi : 24.2.2007 00:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adı besbelli ama tarifi şiddetli yasalarla örtülü...
Sevgili Meral Hanım yüreğiniz eksik olmazsın!
Sevgi ve Saygılarımla.
selam ve saygılar yüreğiinze
TÜM YORUMLAR (2)