İksirsiz, umutsuz, gelişlerin seyrine doyulmaz kanyonlarında dertlerimin kamyonuna yükledim sensizliği.Varmanın izdüşümüyle ağlarım aşınıyor, semah ve ney eşliğinde coşkumuzun sularına atılıyoruz.
Gölgenin şanslarında üreyen serinlenişine anılıyorum,gece gündüz bütün tenhalarda…
Bakışına sırtımı yüreğine sırrımı içime,sırrına depremlerim, susamışlıklarına bende ölümcül seni büyütüyorum vay vay…
Kutsal sefayla çocuksu gözbebeklerimden bebek yapıyorsun ayrı kaldığımız özlem kumaşlarından.
Hani hatırlar mısın seninle bir akşam evinizin yanındaki parka gitmiştik, seni ilk kez sallamıştım, yüreğimin ipi kopmuş oracıkta kalakalmıştım, suni teneffüs etmiştin oysa ben onun için bayılmıştım zaten…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla