Memleket kokusunu buram buram hissetmediğim bir an olmamıştı gönlümde. Kayan her yıldız dilek olup hançer gibi saplanmıştı umutlarıma. Elimi uzattığım ormanlar sararmış, tuttuğum cetvel gibi ağaçlar eğrilmişti. Duygularımın kurumuş arpa kılçığı gibi kırıldığı, filizlerin çiçek açmadan sarardığı, ömrümün en hazin bir anıydı! ...
Çelişkilerim kendilerini binlerle çarparak büyüyorken, karanlıklar kamp kurmuştu tepelerime;
Mum ışığının bile korktuğu bir an,
Ellerim titrek, yüreğim yıkılmış han,
Yuva yapmış sağıma soluma şeytan,
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,