Adını Koyamadım Şiiri - Adem Durmazer

Adem Durmazer
589

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Adını Koyamadım

Dünya! ağlaya ağlaya geldiğim dünya.
Bilseydim hiç gülmeyecegimi.
Bilseydim boğazımdaki yumrunun hiç kaybolmayacağını,
Bilseydim acı üstüne acı yüreğimin nasır bağlayacağını,
Gelirmiydim hiç sana gelirmiydim sanıyorsun.
Dogdum ağladım,düştüm AĞLADIM.
Fakirdik oyuncaklarım olmadı.cicili elbiselerim olmadı.
Olanlara imrendim.evde ağladım.okula gittim okulda AĞLADIM.
Bir büyüseydim.çabucak büyüseydim,
Belki ozaman hiç ağlamayacaktım.
Çocuk aklı işte.
Büyüyünce sorunlar bitecek,fakirlik gidecek.acılar dinecekti.
Orta okul ikinci sınıfta idim.
Okuyup hemşire olmayı hayal ediyorken,
Yıllardır adını duyduğum fakat yüzünü hiç ğörmediğim,
halamın oğlu ziyaret için bize gelmişti.
Bir kaç gün kalıp geri döndü.
İki ay sonra onunla nişanlandık.
Okul bitene kadar nişanlı kaldık.
Hasreti özlemi ve kabuslarla uyanmayı öğrendim AĞLADIM.
Babam benim yiğit babam.
Dokuz çocuğa tek bilek gücü ile bakan,
işçi ama yüreği zengin babam.
Yememiz giyinmemiz belki eksikti ama,
gözümüz gönlümüz hiç aç olmadı.
Tombulum diye severdi hep.
Severken kat kat nasır tutmuş o kocaman ellerinde yüzüm kaybolurdu sanki.
O ellerin öyle güzel kokusu vardı ki,
Sevdikçe sevsin okşadıkça okşasın isterdim.
Kollarında huzur sesinde şefkat,
sevgisinde buram buram hasret vardı hasret.
Biz Konya Ereğlideydik nişanlım ise Alanyadaydı.
Babamla her gün akşam uzun uzun konuşurduk gece yarılarına kadar.
Sen evlenir evlenmez bu evi satıp Alanyaya taşınalım,
Hem sana yakın olayım hemde bacıma derdi.
Camiye ezandan onbeş yirmi dakika erken gider,
Oradaki yaşlılarla tanışır sohbet ederim derdi.
Sohbeti dinlenirdi her şeyden her yerden heberdardı.
Dini bilgiside çoktu babamın.
Okul bitti ve ben evlendim.
Kupkuru dört duvar arasında dağların arkasında,
Anamı babamı bırakıp geldim.
İkiye bölünmüştüm.
Bedenim bir yerde ruhum bir yerdeydi sanki.
Ğülmekmi ağlamakmı hangi duygu idi bana yakışan.
Hangi duygu idi yaşamam gereken.
Yıkıldım bir ateş topunun içine düştüm AĞLADIM.
Canım babam yiğit babam oda dayanamadı.
Evini satıp Alanyadan bir ev aldı.
Eşyaları toparlayıp geleceklerdi.
Geliyoruz haberi beklerken ölüm haberi geldi.
Yok ki bir kelime anlatsın acımı,
Yok ki bir kelime hafifletsin döktüğüm kanlı yaşı.
Yok ki bir kelime anlatsın günde bin kez öldüğümü.
Zamanı ilaç yaptı mevlam yaralar kabuk bağladı.
Akan kanlı yaşlar dindi.
Yürekteki yangın küllenmiş gibiydi.
Aslında ne dinen bir şey vardı ne de sönen.
Acıyla kederle yaşamayı öğrenmiştim.
Yaşamak zorundaydım ölenle ölünmüyordu.
Hani hiç ayrılmayacaktık,
hani yediğimiz lokma içtiğimiz su ayrı gitmezdi neden bırakıp gittin.
Allahım ne olur tez elden benimde canımı al
Anam kırk yıllık hayat arkadaşının ardından.
Yarı sitem dolu böyle dua ederdi.
kıldığı beş vakit namazların sonunda.
Dilek kapısı açıkmış demekki,
Beş altı ay demedi oda rahmetli oldu.
Sevdiğine hayat arkadaşına kavuştu.
Ömrümden ömür canımdan can gitti AĞLADIM.
Aylar sonra hamile olduğumu anladım.
Acıya mutluluk karışmış bitiş başlangıç olmuştu.
Kuru bir ağaç çiçek açmıştı.
Doktor erkek dedi ben babam dedim AĞLADIM.
Eşimin tarafında bayram vardı.gelen ilk torundu.
El üstünde tutuluyordum.
Gerçi sağ olsunlar her zaman öyleydi ama bu daha farklı idi.
Adan z ye her şey alındı yapıldı hazırlandı.
Düzenli olarak doktora gidiyordum.
Burukta olsa mutluydum.
Tekmeledikçe hareket ettikçe,
babam babam diye okşadım konuştum AĞLADIM.
Babam yiğit babam kollarımda büyüyecekti.
Kanımla canımla sevğimle ve şefkatimle büyüyecekti.
Bağrıma basıp koklayınca onda babamın kokusunu tadacaktım.
Onun istediği ğibi yetişecekti.
Hem ben hemde babam gurur duyacaktı yattığı yerden.
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım.
Odada altı kadın daha vardı ve altı yeni doğmuş bebek.
Başucumda eşim ve yakınlarım kıpkırmızı ğözlerle bakıyorlardı yüzüme.
Diğer kadınlar bebeklerini bağırlarına basmış acılarını unutmuş gülüyorlardı.
Baktım baktım ne sağımda bir şey vardı ne de solumda.
Kucağım bomboştu AĞLADIM.
Umutlarım sel olup akmıştı.
Yumruk olup dizlerimi ve bağrımı ezmiş saçlarımı yolmuştu.
Ben ağlayarak gelmiştim dünyaya o ise ağlayamamıştı bile.
Gözünü açamamış tek bir nefes bile alamamıştı.
İstemezmiydim bir nefesine bin can vermeyi.
Dayanılacak gibi değildi aynı odada altı bebek ve altı mutlu anne.
Ben anne bile olamadım AĞLADIM.
Ne büyük acı umutları toprağa gömmek.
Ne büyük acı sevgiyi mutluluğu ahtları toptağa gömmek.
Ne büyük acı bedeni bırakıp ruhu toprağa gömmek.
Gömdüm AĞLADIM.
Mezar yaptım kocaman babamınki kadar.
Her iki ucuna gül diktim.
Birinde oğlumun birinde babamın kokusu.
Mezar taşına yazı yazdım yazdım AĞLADIM.
Her gün gidip hem dua okuyorum hem de yazdıklarımı.
Adını koyamadım
Sesini duyamadım
Kokuna doyamadım
Doysun kara topraklar
Dilerim beni duyuyorsundur OĞLUM.

Adem Durmazer
Kayıt Tarihi : 29.4.2008 11:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Çok daha acı çok daha uzun süren ve hala içimizde olan bir özelimizi eşimin ağzıyla yazarak siz dostlarımla paylaşmak istedim.Bilirsiniz acı paylaştıkça azalır mutluluk paylaştıkça artar.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ali İhsan Atiş
    Ali İhsan Atiş

    baba ve oğul..babam adlı ..şiirimde bende benzer duyguları işledim..acınızı biliyorum..Sayın Durmazer.. unutmayalım ki hayat mutlaka sevdiklerimizden ayrı kalmayı öğretiyor bize.. kuralları belli hayat..zamanı geldikçe.. yaşanıyor..babamın ölümüne beklerken...keşkelerinizi çok yaşadım..ölümü o kadar istedim ki.. ama herkes kendi kaderini yaşıyor..sabır bence bizlere bahşedilmiş en kutsal silah..yüreğinizi selamlıyor..saygılar sunuyorum.

    Cevap Yaz
  • Adem Kaptan
    Adem Kaptan

    Sayın Durmazer, bu çok güzel şiir için sizi yürekten kutlarım. Kaleminiz daim olsun..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Adem Durmazer