Adını koyamadığımızdır aşk
Bazen, keyfi kedere kaçırdığımızda
Bazen tevafuktur, yolumuzu şaşırdığımızda
Bazen, farkında olmadan bir kalbi kırdığımızda
Bazen, ağzımızdaki lokmayla dilimizi ısırdığımızda
Anlaşılmaz olan odur, olur olmaz tuhaflaşırız
Beklenmeyen yerde, bilinmeyen zamanda
Kendi içimizde kendi kendimize haşır neşiriz
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğimiz şey
Adını koyamadığınızdır aşk
Göğsünüzün tarlasında çiçekler açtığında
Yüreğiniz ırmaklara dolup, denizlere taştığında
Gönül göze zoru alıp, sıra sıra dağları aştığında
Usunuza sevda denen illet, hastalık bulaştığında
Bir kuş tüyü olmak istersiniz, sevgilinin baş yastığında
Dünya gözünüze küçülür, rahatınız huzurunuz kaçtığında
Dönmek istersiniz gerisin geriye, ayaklarınız dolaştığında
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğiniz şey
Adını koyamadığımızdır aşk
Alacakaranlıkta hazzına varılan hoşluk
Hani o içimizde, içimizdeki kara delikler gibi boşluk
Hani denir ya, mutluluğu yakalamak için koştukta koştuk
Ne zaman, sevgiliyle olduğumuzu hissettikçe, sevinçten coştuk
Bize ne büyük armağandır ki, sevgiliye sevgiden sarhoşluk
Göğsümüz sıkıştı, dar geçitlerde kendi kendimizle konuştuk
Değil mi, yağmayan yağmurlarda ıslanmış, sırılsıklam olmuştuk
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğimiz şey
Adını koyamadığınızdır aşk
Önünüzü görmeye engeldir, bazen kaş farkı
Öncelik sırasını öteler, saygı sevgi, bazen yaş farkı
Ölüm gibi ayrılığı araya sokabilir, bazen feleğin çarkı
Kurrayı kaçıranların diline hep aynı nakarat, hep aynı şarkı
Fakat, insanın gözünü karartan, bir menem tutku, ravha var ki
Anlaşılmaz olan odur, içiniz dışınız tuhaflaştığında
Yeniden doğarsınız, sevgide doruğa ulaştığınızda
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğiniz şey
Adını koyamadığımızdır aşk
Yüzümüzde hissederiz yüzünü, başımız döndüğünde
İçimizi aydınlatan olur o, karanlıkta, bütün ışıklar söndüğünde
Elimiz ayağımız olur o, önümüze gelen her yeni günde
Tatlı bir gizeme döner alaka, hemen her kördüğümde
Damak tadımız odur, yediğimiz içtiğimiz her öğünde
Gözümüz gönlümüz açılır, feverânı gördüğünde
Aklı baştan alır, sırtımızı yere getiren künde
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğimiz şey
Adını koyamadığınızdır aşk
Derdest olursunuz bir bakışta, çözülür dizlerin bağı
Muma döner ya beniz, hani eriyince yüreğin yağı
Berekete devşiren ömrün, beklide en kısır çağı
Birde bakarsınız, bire bin veriyor gönül bağı
Göz ucuyla sıvazlayıp ta hemen, solu sağı
Kaldırasınız gelir yerinden, bir ulu dağı
Onun yeri yüreğinizde, padişah otağı
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğiniz şey
Adını koyamadığımızdır aşk
Hani bir tesadüf eseri, aniden biriyle ilgileniriz ya
Hani canımızı acıtan birine, canın sağ olsun deriz ya
Hani gözlerimiz hep onu arar, hem ona çok güveniriz ya
Hani bir ateş çemberine, hiç düşünmeden, pervasızca gireriz ya
Hani bir bilinmezin peşinden, hiç hesapsızca gideriz ya
Hani gördükçe gönlümüzü, harman ederiz ya
Hani sebepsiz yere neşelenir, güleriz ya
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğimiz şey
Adını koyamadığınızdır aşk
Hani hiç olmadık yere tersyüz olur dönersiniz ya
Hani bazı umutlar vardır, yüreğinize gömersiniz ya
Hani uzun ayrılıklara tükenir, dayanamaz, sönersiniz ya
Hani göz göze geldiğiniz kimselere ışık, fenersiniz ya
Hani ah! Bir kez yüzünü görsem, keşke dersiniz ya
Hani bir söz için, bütün zorlukları yenebilirsiniz ya
Anlatması zordur, yaşamak lazım dersiniz ya
İşte onun gibi bir şey, aşk dediğiniz şey
07.01.2009
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 7.1.2009 09:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adını koyamadığınızdır aşk Hani hiç olmadık yere tersyüz olur dönersiniz ya Hani bazı umutlar vardır, yüreğinize gömersiniz ya Hani uzun ayrılıklara tükenir, dayanamaz, sönersiniz ya Hani göz göze geldiğiniz kimselere ışık, fenersiniz ya Hani ah! Bir kez yüzünü görsem, keşke dersiniz ya Hani bir söz için, bütün zorlukları yenebilirsiniz ya Anlatması zordur, yaşamak lazım dersiniz ya İşte onun gibi bir şey, aşk dediğiniz şey

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!