Tünel kazdığımız geceydi,
Müfreze çığlıklarından sıyrılıp,
Rüzgar esiyordu..,
Sesi; bıçak gibi kesiyordu,
Kulağımda yazılı harflerin
Eylem dolu yankılarını.
Duvarlar dökülüyordu, boyalar..
Ve bilmem, hangi tarihin kalıntısı,
Kan torbası yığınlar,
İlk doğum gününde;
Yalnız bırakmak istemezdim seni,
Ama kurşunlar yağınca gökten,
Bulutların bir tek rahmet akıtmadığını,
Öğrenir oldum,
Bu yüzden, bu yüzden adını,
Ben 'Eylül' koydum,
Yaşıtların; coşup, koşup oynuyor,
Oyunu 'oyun' diye oynuyor,
Kimi 'doktor' kimi 'savcı' oluyor,
Seninse; yüreğinde bir ömür korku,
Oyuncakların, silahların gölgesinde kalıyor,
Öfkeni, kinini yürekten buldum
Bu yüzden, Bu yüzden adını,
Ben 'Eylül' koydum.
Ve sen bebek;
Gülmeyi bile beceremedin daha,
Hayata, bu yakadan, karşı dur!
Şimdi sürünüyorsun, yarın sürükle!
Meydanlarda; zincirlenmiş bir yığın insan,
Çığlığına 'ad' koyamıyor,
Sesini, nefesini derinden duydum,
Bu yüzden, bu yüzden adını,
Ben 'Eylül' koydum.
Kayıt Tarihi : 30.7.2006 14:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!