komutan sordu adımı.
imamdır adım imam.
böyle isim olmaz dedi.
takrarladım imamdır adım.
vurdu bir kaç tane.
yine sordu adımı.
yine cevabım aynıydı.
imamdır adım imam.
inanmadı kimliğime baktı.
komutan adıma taktıkça taktı.
vurdukça her tarafımı yaktı.
adımın üzerine bir çizik attı.
yine sordu.adın nedir.
yine cevap aynıydı.
imamdır adım imam.
uyardı beni komutan.
her imam dediğinde dayak yersin.
yarın elbistana gidersin.
dilekçeni verirsin.
bu adını değiştirirsin.
yarın elbistana gitmeyeceğim.
dilekçe vermeyecfeğim.
adımı değiştirmeyeceğim.
ben imam adımıda çok seveceğiğm.
komutan yine iki tane patlattı.
bu adın ne yutulur nede yenir.
imam cami hocalarına denir.
bütün anarşistler sizden beslenir.
devlet size nasıl güvenir.
bir daha sordu adın nedir.
benim hiç bir suçum yoktur.
imam ismi bizden çoktur.
bu isim muaviyede.yezitte emevilerde yoktur.
adım imamdır başka suçum yoktur.
komutan dahada sinirlendi
komutan vurdukça direncim artıyor.
potinin çivileri her tarafıma batıyor.
anam dayanmıyor, kendini üzerime atıyor.
adını değiştir diye.bağırdıkça bağırıyor.
ayağa kalktım, imamdır adım imam.
Kayıt Tarihi : 5.5.2011 10:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu benim gerçekten yaşadığım bir olaydı. yapılan konuşmaları şiirsel olarak kaleme aldım. 12eylül 1980 kenan evrenin yaptığı askeri darbenin halkın üzerinde uygulamış olduğu baskını tipik bir örneğiydi.o zaman uygulanan faşist uygulamalrın baskıların işkencelerin hattı hesabı yoktu. bu olayı yaşadığımdan henüz 18 19 yaşlarındaydım daha askerliğimi bile yapmamıştım.tecrübesiz ve gençtim..12. eylül faşist darbesi zaten sıkı yönetim ilan etmişti.bütün insan hakları bütün demokratik haklar ve özgürlükler askıya alınmıştı. bir yuttaşın kendilerini savunmak. doğruları savunmak bile suç sayılıyordu.birde o dönemlerde kemikleşen ideoljik görüşler doğrultusunda toplumu dizayen etmek isteyen görevliler oluyordu. .sıkı yönetimde insanın hayatı bir generalin, bir subayın, hatta bir çavuşun dahi, i,ki dudağının arasında oluyordu.ve bu erkan görev yaptığı bölgelerde, o bolgenin sosyal kültürel siyasi ve inanç bazında yaklaşom gösteriyorlardı. eğer o toplumsal oluşum kendilerini ndünya görüşlerine eykırıysa o sıkıyönetim görevlileri o topluma hertürlü baskıyı uyguluyorlardı. bizimde toplumsal yapı gereği alevi ve kürt kökenli olmamız,ve yüzde yüz oranında sol görüşlü olmamız nedeniyle bu tür baskılara maruz kaldık.bu baskılar işkenceler ve insan onuruna yakışmayan muamelelerle karşı karşıya kalmamız o zamının darbeci generallerin bilinçli uygulamalarıydı. ve o zaman bizim köyde kadınlar dahi falakaya yatırıldı.bizim bir köylü yediği dayaktan malatya devlet hastahanesinde üç aya yakın tedavi gördü.okulun içinde n insanlara işkence yapıldı. hatta yaşlı bir köylümüz dayak yediği sırada kendine işediğine şu cümleyi kullandı hadi size hayırlı işler deyince dahada işkenceye maruz kalmıştı. amacım kimseyi eleştirmek değildir. o zaman yapılan yalnışlıkları günümüze taşımaktır. burda türk silahlı kuvvetlerimize karşı her hangi bir karalama kampanyası değildir. bugünün türk silahlı kuvvetlerimizin tabiki bu gibi yalnış uygulamallara zaten tevessül etmezler ve yapmayacaklarınıda biliyoruz bu gibi davranışlarda bulunabilecek unsurları zaten kendi bünyelerinde barındırmayacaklarınıda halk olarak biliyoruz. o zaman yapılan yalnışlıkları bu günün silahlı kuvetlerini tabiki sorumlu tutacak değiliz. o zaman askeri darbe olmuştu.parlamento fes edilmişti.bütün demokratik kurumlar kapatılmıştı.faşizim ülkeyi kara bir bulut gibi kaplamıştı.ama şimdi eskiye rağmen çok çok ilerideyiz.artık o günler geride kalmıştır.türkiye otuz sene öncenin türkiyesi değildir
ve daha bunlar gibi binlerce isim vardır. ben hiç bir komutanın ismindeki olumsuzluk nedeniyle onu döveceğine kesinlikle inanmıyorum. Bu düşünce, sadece ASİL TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ karalamayı düşünenlerin saçmalığı olsa gerek.
TÜM YORUMLAR (3)