Küçük bir anı sokulunca kalbine,
Saklanmış içine rüzgarın uğultusu,
O vakitlerde;
Düşlerin gölgesinde boğulduğun belli,
Gerçek olan sensin bende kalan geçmiş değil.
Kadınım, belki yalnız yaşamak istiyorsun öykünü,
Dön bak geriye; gör çıplak kalmış ömrünü.
Hadi seviş zamansızca,
Benle dolu gün ortası gururla giydiğin aşk zamanı.
İçinde var olan fikir, geçmişten kalan zehir,
Kendi yarattığın dünya, ruhuna akan kirli nehir.
Ürküyorsun bu sabah, içinde yarattığın aşkın asi devi.
Şaşarak sustuğun belli, gün ortası kayıp güneş.
Kadınım, beynimdeki çukur geçmiş aşklara tabut.
Bu gece yarısı günahla karışık, yok olmuş içimde şeytansı soyut,
Sabahın kasvetinde soygun yapılmış ruhum tabancama tetik.
Utanmış günahlarım aziz fahişe bakışlı tafrası yitik.
Kalbim denklemsiz şifre, kurgusu sana açık.
Oysa iki heceli kelimeye gömülü
- Seni Seviyorum -
Işık saçarken gözlerdeki sevinç, dağılmış mavi göz maskarası.
Aşktan sonra gelen yüzde; yol alırken gurur ve salya
Yüreğinde hazır sözcüklerin kimliksiz fikri suskun
Boşver, boşver tüm geçmişi unut.
Adını bilerek yazıyorum yüreğime, boncuk gözlü korsan.
Sana fethettiğim kumdan kalede gizli adın
Sen hep yaşayacaksın sığındığın kalp eşsiz;
Kelimelerin soluksuz şahidi gecenin içinde yoldaş yıldız,
Parlayacak bu gece yolumuz aydınlık aşk yolu.
Kayıt Tarihi : 3.8.2013 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ebruli zamanlara seslenen yüreğimle yazıyorum kelimeleri ve özenle çıkmasın istiyorum olduğu gibi, ben gibi hayat bulsun şiirim; adını Kadınım koyduğum zamanlar yol alsın yanımda işte öyle, serseri bir vakitte dile gelsin kelimelerim şiir yolunda Ebruli zamanlarda...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!