Sonbaharın sonu;
Çil çil altın rengi yapraklar eprimiş,
Ölüm uykusundaki vurdumduymazlığında,
Kararmış sürünürler yerlerde.
Sonbaharın sonu;
Kaldırımlar ezik parçalanmış taşlarıyla uzanır,
Sarpa saran çıkmaz sokağımın sonuna.
Kış geldi kapıya tembellik üzerimde,
Her zamanki alışamadığım ayrılığa kin günlerim.
Göçmeye duran kuşların gözü arkada giderler,
Gök gözlerinde çocuklara oyuncaklar çizerek.
Turunçgillerin dalları reveransla sunarlar,
Sonbahar rüzgarlarının getirdiği,
Kokunla hemhal olmuş portakalları insanlara,
Sadece bana yemek haram.
Karıncalar son sefere dizilmiş katar katar tren,
Birkaç çocuk seyre dalmış binbir hayalle sessiz,
Simitlerin susamıyla itinayla çiziyorlar,
Karınca yuvasının etrafına okul.
Ağustos böcekleri oynayacaklarda,
Orkestraları karıncaların kapılarına dağılmış.
Arılar yaydan çıkan ok kovanlarına,
Binbir emekle topladıklarını yemeyi umarken,
Yerinde Sonbahar rüzgarı esiyor balların,
Bırakmış paraya tapanlar peteklere glikozlu su.
Sonbaharın sonu;
İnsanların herbiri koşuyor kendi İlkbaharına.
Şunun şurası üçbeş adımlık mesafe,
Her mevsimimi İlkbahar yapan,
Sonbahar Çiçeğim'e;
Üçbeş adımlık mesafede de,
Herkese adımlaması kolay ben hariç,
Şerh koymuş ulaşacağım yollara gözleri.
Nazif Ünsal
Kayıt Tarihi : 16.11.2017 12:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nazif Ünsal](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/11/16/adimlarima-serh.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!