On mart dokuzyüzelliüçte doğdum,
Aç kalmadım bir şekilde doydum,
Bir zamanlar efendiydim, beydim,
Yanmıyor artık çıram, sönmüş közüm.
Köyde geçirdim çocukluk çağımı,
Yoldum herkesin bostanla bağını,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Hayat hep inişli çıkışlı değil mi? İsimden ironi konuyu güzel işlemiş. Efendi bey köle sahibi insan demek. Ben senin köle sahibi olduğunu hiç hatırlamıyorum! Hiç şüphem yok ki efendi ve beyden de bir ironi yapılmış.
Duygulanarak okudum.
Mutlulukla...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta