Ah, bir düş bu resmedilen: tenimin kıpırtısında saklı aşk…
Hani, yalnızlığın kayrasında içimden sökün eden meşk
Göğünse tanrısı içimden taşan
Yürekte düne nispeten
Buhar olup uçan.
Ben, aşkın kimyasında saklı o devasa büyücü
Ben, renklerin estiği makberin yerlisi
Ölüden mütevellit yalnızlığım
Sözcüklere gömülü bir hazine
Ruhumda saklı tuttuğum ömrün
Dalya dediği bir türkünün
Nakaratı
Üzünç bildiğim her gün
Sevda bildiğim her gece
Semiren aşkı
Saman alevi gibi sönen öfkem ve özlem
Leylası olduğum masalların
İçime kapandığım bir ters lale
İnzivada geçen ömrün nihayetinde
İnfilak ettiği yüzlerce binlerce şiir
Tinimde hasret var.
Tanı koyamadığım bir hastalık adeta:
Daha çok sevebilme yetisi
Cümleler büyüyen yüreğin yer küresi
Bir sevda masalı ki benimki
Şairleri arkadaş
Şiirleri tapınak
Aşkı ise sığdıramadığım yere göğe
Muhafaza ettiğim belki de
Bir çocukluk bildirgesi
Kardığım her hece her cümle
Kandığım her varlık her insan
Küstüğümse aşka aşık.
Kurduğum saati gecenin ferine.
Bir duvar ustasıyım kimi zaman
Belki de uçuşan hayallerim
Ve ayağım altından kayan zemin
Başımın üstünde yeri var evrenin ve aşkın
Zimmetli olduğu
Yedieminde unutulmuş
Bir yediveren
Belki de İstanbul’u kuşatan Yeditepe
Sekizinci ve son notası aşkın
Şakıyan sözcüklerim
Şerrine lanet okuduğum iblisin
Şarlatan gölgelerin
Çok çok uzağına kaçtığım
Aşamadığım ne çok tepe
İçimin atlasında köpüren deniz
Kaybolduğum değil asla
Kaybetmekse de değil umurumda.
Neferi bu yolcuğun
Namlusu yalama yapmış binlerce sözcüğün
Kazan kaldıran en vahşi yeniçeri misali
Kökümle sadık atalarıma
Kum saatinde geçen ömrün
Bazen bir fısıltı
Bazen bir vaveyla
Bazen devasa bir yara
İçinden akan irin adeta her şiir
İçime kapandığım ömrün son feryadı
Son çırpınışları günün
Geceye erdiğim
Ermekse hidayete daha da çok yolum var uzanan önümde
Arkamda şüheda geçmiş
Sağımda sağdıcım bir kuş
Solumda sol anahtarı
Açmalıyım açmalıyım illa ki aşkın kapısını.
Gülüm Çamlısoy
Kayıt Tarihi : 8.12.2021 21:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
‘’İki şey bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek istiyorum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi? Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla, dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir duvarcının, hiçbir ressamın bu rengi bildiğini sanmam. Adı yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu. Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi. Adımdan gayrısını bilmiyorum…’’(A. Telli)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!