Adım Yabancı Şiiri - Bünyamin Özdemir 2

Bünyamin Özdemir 2
84

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Adım Yabancı

Ey ozan dinle eyice ki alamancıyız biz
bizim tee altmışlardan başlar hikayemiz
derdimi dökeyim sana dilim döndüğünce
kalemin kavlince ak kağıda yaz hele:

mehlika dediğin de neymiş kurbanım
gözeli hayali mi olurmuş sevdaya düşenin
garb dediğin şark dediğin bir bilmece
hatçem sılada bekler beni bebeleriyle
geçim gailesinden düşdük biz buralara
ne kılıcı ne atı ne şan şerefi muallim..
başını sokmaya bir göz damın var mı
mahsül kaldırmaya öküzün kağnın var mı?

ne osmanlısı ne sultanı ne fatihi aslanım
yokluğu bildin mi? biz kitabını yazmışıh
taş diken kazma kürekten elimiz bağlamış nasır
edebi bilirik lâkin hoca! edebiyat nedir
get şurdan! okumuşsun emmee, faydası?
kurtarabildin mi yurdunu yuvanı avradını
sen evrüpelere huvardalığa gitmişsin ellaam?
adın aydın olmuş entel olmuşmuş vay başıma
sen kuru ekmek yedin mi acı su içtin mi..
de hele çöplü böcüklü bizim derelerden?
kara torpağa bulandın mı sen möhendiss?
hariçten gazel okuma bana dur ordaa
düş de biyol dostu düşmanı gör bak sen:
şah kim padişah kim gurbet elde
ağa kim paşa kim mıhtar emmiii
sen ne diyon allâasen

cep delik cepken delik
çoluk çocuk aç açık
adı bunun konmuş: fıkaralık
sefillik irezillik bu babam

yaz yazıcı kurbanın olam:
Allah düşmanıma vermesin yaz
düşmüşüz gâvur ellerine
müselmanlar düşmüş muhanete
donumuzun içinece muayene
aha dişlerimizi saymışlar
çürük çıkık var mı deye
aşılamışlar damarımızı ahacık
damgalamışlar derimizi abooo
o sağlam raporu! o töremiyesice..
o açtı bize el oğlunun kapılarını tohtor
seni kim neetsin ula.. kaba saba köylü

meğersem hörmetin şatafatın alayı da onaymış
yav nerde?! Senin o dövleti aalilerin sahapsız bi aasikli
get ula! hökümet nezdinde sade ireyimizle gıymatlıyız
seni yohsam adam yurduna mı koydular belledin çoban!

Evrüpe! evrupe! deye deye geldik aha da evrüpeye
davulla zurnayla karşılandıydık hemi de müdürüm
halaylar horonlar mustafa'leeee.. mustafalar
ohooooo'oo alaayişler cibilikler pohpohlar:
Türkler geliyolaaar! Türkler geliyolaaaar..!

ula neye geleceklermiş ireçberlik bilem deel
böyük şeherlerde amelelik da deel gardaşım
havaslıkları kara kaşıma kara gözüme heeeç deel
ilaazım olan üç kelime bi de ''nein'' deel ''jaaa'
ja meister.. ja vorarbeit.. ja mein chef.. ja ja jaaaa!

çark dönüyo dişler dönüyo demir tekerlek dönüyo
yetiş karı uuubahn kalkıyoooooo:

_Zuu..rückkbleiben! Zuu..rückkbleiben!

vurma eli kopasıca heriif
alamanın soyhası mı yoh gene gelir
ula kop! ula yetiş! şümendiferci adını ünülüyo:
Sümüklü İbrahim.

Eğri otur emme dosdoğru konuş şimdi dünürüm
gavur buyruğuna biz düneyin iraazı deel miydik
vizen var mı möhürlü mü aha bu donuz paspurt
sahabını görmüş it gibi seğiren biz deel miydik
eyleyse düş önümüze ireiiis, bezirgancı başııı
açılsın kapıları peceleri evrüpenin:

bu hans şu klaus patronumuz
yat-kalk-çalış -- yat-kalk-çalış
ya'bugün-ya'yarın -- ya'bugün-ya'yarın
sık dişini çalışıp gidecez sebaat et

bu sene olmasa da gelen sene hemşerim
hele bi ev parası denk getirek kadın anaam
kızı verek oğlanı everek mürüvvetlerini görek

ah kara kaşına gurban olduğum fadime bacım
gidemedik dönemedik vallaa enişte kurbanım

yeşil marklar bizi deli etti mi.. etti.
sarışınlar dinimizden etti mi.. etti.
daha ne gubarayım ileyse derviş baba

yımırta istemek için marketten
maskaralık edip de gıdaklayan bizdik zaar
mee’nin möö’nün gavurcası bile başka başka
çözemedik dilini dişini bu gavurun ula tercümaan
aah! adı batasıca unmıyasıca cahâlet sensin baş düşman!

bundan kelli oku da adam ol cahâl olma dedik oğul anladın mı
yaz aliyi veliyi eğriyi doğruyu ak deftere yaz deye oğlum
biz köylü geldik aha da köylü gidiyoz gözünüz aydın.

hayırsız oğlum yazmasa da kızım katiip sen yaz!
evlatlarına ibret olsun bu acılar hatıralar torunum
eşkimden döşüme düşen sıcak damlaları yaz
ölen birinci neslin kanı kurumadan yaz ki
işte budur benim sengi kitaabem:

Yalan kırmızı mersedes yalan.
Yalan apartumanlar yalan.
Yalan bir izinlik villalar.
Yalan kodamanlık yalan.
Gördüğüm bu avrupa tüm yalan.

Oğlum kızım onlar da oldu alaman
karı çalıştı o da oldu işçi bi'adam
yolum gözlenmez kapı açılmaz
yaram derindir yok buna derman...

Kulak ezanda lâkin kalkılmıyor heman
yardım beklerim camideki oturaktan.

Gayrii ne gurbet bilirim ne sıla bilirim
gettiii koskoca ömür oldu viiran
en yakınım tez ölüm ey ozan.

İmdi beri gelsin anlayan
gitsen gidilmez kalsan kalınmaz
saahi nedir böyle anavatan..?

O bi'zaman dilime takılan türkü müdür
uğrun uğrun kulaklarımda çınılar:
_oradaa bir köy var uzaktaa
o kööy bizim köyümüzdür.

Hatçeem eyle değilmiş bu türkü:
burada.. musalla taşında
bizi bekleyen tahtalı köy var.

Hasılıkelam hacı
kırk yıldan bu yana
benim adım yabancı
ömrü bakiyem yalnız acı yalnız acı
eyleyse durma sen çık aradan ozan
selâ versin müezzin bir yabancı için acı acı

Gelsin omuzları tutsun taputumun/beşiğimin eski gıcırtısı
kurtuluşum yuvam yurdum toprağın doğurgan karnı,
İşte budur hayırlıların en hayırlısı:
Mü’minlerin son duası.

Bünyamin Özdemir 2
Kayıt Tarihi : 1.6.2020 13:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


(2009, Berlin. MOCCA Dergisi)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bünyamin Özdemir 2