Tarihim altın sayfalarla dolu,
Geçmişim şan ve erk.
Yüreğimde koca bir anadolu,
Ne berektli toprağım var benim.
Her karışım altın, her zerrem elmas
Her parçam nimet dolu..
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İçimde seksenbir(il) canım var benim.
Kolay kolay sarsılmam!
Biraz halsizim;
Umut, sabır ve güven
Biraz da moralsizim....
Tarihim altın sayfalarla dolu,
Geçmişim şan ve erk.
Yüreğimde koca bir anadolu,
Ne berektli toprağım var benim.
Her karışım altın, her zerrem elmas
Her parçam nimet dolu..
Gözlerim İstanbul,
Beynim Ankara
Boğazım koca şanlı Çanakkale
Hey bee! ... Adım Türkiye; soyadım cennet...
Her bakışım merhamet,
Her duruşum umut
Her nefesim barış dolu...
Kainatin en güzel yerindeyim.
Üç tarafim deniz,
Bir bakışta dünyaya açılır kanatlarım
Saçlarımı taramışım kuzeye doğru,
Yeşilin en güzel tonlarına boyamışım.
Karadenize şöyle bir açılmışım,
Akdenize saçılmışım,
Keyfime dokunmayın! ...
Egemenliğim var benim;
Hürriyetim, laikliğim, demokrasim,
Cumhuriyetim var benim;
Tatlı - tuzlu göllerim,
Yüksek - alçak tepelerim,
Sıra - sıra dağlarım,
Boy - boy ormanlarım,
Renk - renk, desen - desen,
Dört iklim doğam var benim.
Adım Türkiye; soyadım cennet,
Bir haykırsam, dünyayı titretir sesim!
Aşk var yollarımda,
Sevgi var bağlarımda,
Umut var dağlarımda,
Mutluluk var kollarımda
Özlem var anılarımda,
Hey bee! .. Adım Türkiye; soyadım cennet
Sayısız nimetler var barınağımda...
Siz benim yüreğimdeki insanlar;
Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Alevi canlar...
Kim barındırır içinde bu kadar güzelliği?
Siz böyle daha güzelsiniz benimle.
Kimin gücü yeter ki bizleri bölmeye?
Ey benim kahraman yüreklilerim;
Selçuklu asıllı, osmanlı soylu, güzel huylu
Şair ruhlu, gönlü güzel, kalbi güzellerim;
Benim için birbirinizi üzmeyin!
Siz benim canlarım, umutlarım, geleceğimsiniz
Sarılın birbirinize, sarın beni, sevin beni
Boş kalmasın ellerim..
Adım Türkiye; soyadım cennet,
Ben hepinize yeterim...
________________
yüreğinize sağlık,
Türkiye'm ...
tam puan
saygılarımla..
AZIZ VATANIMIZI BÖYLE MÜKEMMEL TASVIR EDEN SAIRI YÜREKTEN KUTLUYOR VE ALKISLIYORUM.
SAYGILARIMLA...
Saygıdeğer Erhan bey; Güzel bir konu yakalamışsınız.Ayrıca başarılı bir serbest çalışma olmuş. Bu güzel şiirinizi hem ant.listeme alıyorum hem de, yöneticisi olduğum, (Güldeste ve Sevgi Toplumu şiir gruplarında) paylaşıma sunuyorum.Selamlarımla
Böylesine cennet ülkemi cehenneme çeviren o cehalete ne dersin değerli şiir dostu, Allah herkese akıl versinde bu cennet vatana layık birer fert olarak yaşayalım. Tebrik ederim.
Helal olsun bu yüreğe.Şiiri okurken kaybettim kendimi.Bitince de gerçeğe döndüm içim sızlayarak.Umarım bir gün bizi yönetecek doğru insanları seçmeyi biliriz.
Siz benim yüreğimdeki insanlar;
Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Alevi canlar...
Kim barındırır içinde bu kadar güzelliği?
Siz böyle daha güzelsiniz benimle.
Kimin gücü yeter ki bizleri bölmeye?
Yüreginizdeki güzelliye hayranım
çok güzel tebrik ediyorum
Gözlerim İstanbul,
Beynim Ankara
Boğazım koca şanlı Çanakkale
Hey bee! ... Adım Türkiye; soyadım cennet...
Her bakışım merhamet,
Her duruşum umut
Her nefesim barış dolu...
Bu değerli, duyarlı ve barış dolu paylaşımınız için sizi yürekden kutlarım
saygılar
deniZ
tebrik ederim 10
Adım Türkiye; soyadım cennet,
Ben hepinize yeterim...
çok begendimn mükemmel bir siir olmus ! Keske bu yazdiklarinizi anlayan olsa ' Ben hepinize yeterim...' Emeginize ve yüreginize saglik Sair. Saygilarimla...
Bu şiir ile ilgili 162 tane yorum bulunmakta