.
.
.
ses binlerce düş ışığıyla gelir geceye
ömrü yağmur dizili ip üstünde
saçları savrulur sabah sisine
göklerin kösnül çobanı ay
bıkmıyor musun her gece sessizce doğmaktan
karanlık değil mi üzerinde gurur diye taşıdığın yük
uyan
kırık bir tümceye dokunuyor dili
kızıl çiçekler açıyor
nedir ki kalabalık sessiz bir şaire
istersen mezar taşsız göm kendini
tasalanma
ömründen yırttığın parçalar
topraksız kalmıyor ses
sen ey ses
ışıkları gizli şehrin
yorgun rüya gibi gir koynuna
ısır soğuk tenini bulutların
üstü örtülmemiş
yalnız penceredir sokaklar
ıslak ve serin
niye yatağından ayrılınca rengini kaybeder deniz
niye güneşten yorgan ister yaz
yaşamla gelin güvey oldun bir kez
ne bozlak avutur seni ne uzun hava
kendine yetmelisin ses
.
.
.
Kayıt Tarihi : 27.8.2007 22:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!