büyümeden babam gitti
doğmadan
kardeşlerim daha
annemin rahmi mezar oldu
karın boşluğuna kurşun yağdı
kurşunlar kardeşim olur
yeşil duvağım
dağlara gelin gidişimle aynı yaşta
adım JİN
o yağız adam ile aynı yaştayım
bahtımın çığlığı
tarihimin utanç öyküsü
şu büründüğüm hayat gibi
kaderim de Amed'den kalma faili meçhul cinayetler yazgısı
Roboskî'nin Dersim'in Sivas'ın külü
dağlı,taşlı bütün çağ savaşlarında
adımın insafsız kavgasıyım
adım JİN
dökerken ekmeği terden,
ilk güzle
gözümden yiten yüzler gibi düşüyorum
savaş çukuruna
vakit kara çalılar
zeytin dalları için
adım JİN benim
bahar ile yaşıtım
tarihin boyadığı saçlarım savruluyor
bir geyiğin ince bacaklarından kızıl kokusuyla,
avuçlarıma kınayı
riyakâr ellerin
sahte suratların
sinsi bedenleriyle yakıldı
adım JİN benim
alev alev tutuşuyor cesetlerim
mezarımda geziniyorlar tekmil sırtlanlar
canımla,kanımla donatıyorlar sofralarını
acımı tutamıyorum
sesimi kısamıyorum
ağladıkça Fırat
kanadıkça Dicle oluyorum
ve
her ihanet içimdeki bir rengin katili oluyor
duyuyor musun?
adım JİN
ışıklar sönünçe
gecenin pırlantasıyla aydınlandım
çocuk olur ruhum karanlıkta
korkmam ama hiç
ağlamam
her siyahta, dirençle dikerim bakışlarımı
yıldızlara
iştahlanırım kış uykusundan uyanan bir ayının
açlığı ile adalete
adım JİN
cesaretle aynı yaştayım
onurunu kızıl saçına toka yapmış bir kızım ben
kavgamda
kendi kınından korkanların kilidi,
sırtımda alçaklığın kırbaç izleri ve ihanetin gizli tarihi
yüreğimde ise bulutlar asılı
tan vaktinde yağar şiirler
türküler
senin hayatına uzanıyorum
kanıtsız bir sevda ile
adım JİN
sayısız acılar var adımda
eğer anlamıyorsanız
göremiyorsanız
hissedemiyorsanız
vurun beni
tam yürüdüğüm yolda.
Kayıt Tarihi : 2.1.2014 16:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!