Adım Deniz Soyadım Kaf Dağı

Adım Deniz Soyadım Kaf Dağı


Kafdağı’nın gözleri ışıyor parmak uçlarımda,
Şimal rüzgârları bulaşıyor saçlarımın kınalı kıvrımlarına.
Esmer bir dehlizi yankılıyor bir çenginin naraları…
Perçemlerinde bir ömür kanıyor martıların,
Ve gagalarında pul pul vapur çığlıkları…
Eteklerimde nice yol, nice yolculuk
Salaş bir keman gıcırtısında Akdeniz’ in ilkel bakışları…

Durmadan kendini sorgulayan,
Yorgun mayısı darağacına asan bir böğürtlen masalı bu.
Ki ben sarı sıcak sevmelerin ana yurdu…
İğdeler köpürür usumda,
Urbamda akasyalar çağlar.
Bilekleri kanarken eylülün zemheri çıkmazında,
Örümcekler diş bilerken bulvarlarda yeşeren çocukluğuma,
İçimden salkım söğüt gemiler geçer.
Buğdayları emzirirken başaklar,
Gemiler ki… geceyi karanlığından süzer.
Kanatları köpükten kurşun askerler,
Kaf Dağı’nın ardındaki mağaraya,
Alâeddin’in Sihirli Lambası’nı,
Zümrüdü Anka Kuşu’nun ahengini gizler.

Mavi gölgeler, yeşil gölgeler,
Balıkların kaderini balıklar çizer.
Özgün köpükler, bilge köpükler…
Dalgalar kulağıma ninniler söyler.
Efeler zeybek oynar dizlerini döverek,
Karadeniz’in kan dolaşımına karışır Akdeniz’in tuzu.
Ben ki, baharın en aykırı çocuğu,
Sararım tüm anaçlığımla yetim sonsuzluğu.

Akşamüstleri,
Ay ışığını içer gözbebeklerim,
Yıldızlar dağıtır sarışınlığımı,
Masalları doğurur,
Kentleri büyütür maviliğim.
Ellerim yosun kokar,
Yosun solur yüreğim.

Aşkların künyesi yazılır benle,
Ben, ayrılıkta açan zehirli çiçek,
Vuslatın bağrındaki varoş çıbanım.
Bülbüle susamış bir karanfil,
Güneşin sol döşündeki başına buyruk kırmızıyım.
Şairlerin kustuğu bir kan yumağı,
Dingin suların söylediği bir hicaz makamıyım.

Yedi başlı ejderhalar ülkesiyim,
Balıkların nabzı atıyor parmaklarımda.
Zindanın gözlerine oturan kanı süpürüyor sandalcı,
Ağ atıyor kürekler eski zamanlara,
Günebakanlar örüyor saçlarımı,
Saçlarım, mavi, yeşil bir sevda ormanı…
Gözlerimde Anadolu’nun süt beyaz tadı,
Ellerimi memleketimden koparma kayıkçı.
Bırak tarih olsun sürgünlerin saltanatı.

Mavi sevmeler, yeşil sevmeler,
Dilimde hürriyeti bayraklaştırır.
Sahilde bir kadın çözüp aklının iplerini,
Ruhunu martıların avuçlarına bırakır.
Ve ayakkabılarını çözüp güneş,
Ceplerinden haylazlığını çıkarıp,
Tüm kızıllığını gözlerime fırlatır.
Akşamüstleri,
Kızıl bana ne de yakışır!

Istakozlar uyur koynumda,
Çakıl taşları mı dersin, deniz kabukları mı…
Adım mavi,
Adım yeşil…
Rotam umutsuzluk kıyısı değil.
Hükmü okunmaz ışığımda hazanların,
Asla dolmaz miladı benimle baharların,
Mezarları oyar sesimdeki tını heyhat!
Ve bir adım ötemde durur sadece hayat.

Mavi köpükler, beyaz köpükler,
Işıklı geceler, serin seherler…
Ahşap düşünceler,
Parlak dişleriyle gülen gemiler…
Ben ki…
Akdeniz’in asi kızıyım,
Karadeniz’in hırçın oğlu.
İzmir’in dağlarında açan çiçeğim,
Gözlerim, mercan bakışlı gözlerim,
Yedi kocadan sonra kaldı İstanbul’a.
Saçlarım leylek yuvası,
Elerim kardeşliğin ana yurdu.

Kaf Dağı’nı muştuluyor şimdi bana ay ışığı,
Dalgalar oynaşıyor, çocukluğumu çiziyor sulara,
Sular yasemin kokuyor, ıtır kokuyor,
Masmavi sularda el değmemiş şarkılar,
Nice sarhoşluğa ayak direyen,
Sırma saçlı gök kubbe altında,
Yakamozlarla doluyor avuçlarımın içi.
Yüreğimde asırlık bayram sevinçleri…

Adım deniz,
Soyadım Kaf Dağı.
Mahrem gecelerde karanlık takunyaları sürükler gölgem.
Kaç cehennem renkli dokunuşu,
Kaktüs ve ısırgan sesine durmuş suskunluğu
Balçıklara sıvadım bir bilsen!
Erkenden ölür güz kapımda beklerken,
Sevmeler,
Maviyi, yeşili doğuran o ıslak kelimeler…
Ki ben yazarım kaderini martıların,
Dedim ya adım deniz,
Hem anası, hem babasıyım tüm sevdalıların.
Gözlerimden geçiyor yolu Kaf Dağı’nın.



Hasibe Gezgin

Bu şiir, Bartın belediyesinin düzenlediği Hasan Bayrı şiir yarışmasında mansiyon ödülü kazanmıştır.

Hasibe Gezgin
Kayıt Tarihi : 9.10.2009 23:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Doğa Deniz
    Doğa Deniz

    Mavi sevmeler, yeşil sevmeler,
    Dilimde hürriyeti bayraklaştırır.
    Sahilde bir kadın çözüp aklının iplerini,
    Ruhunu martıların avuçlarına bırakır.
    Ve ayakkabılarını çözüp güneş,
    Ceplerinden haylazlığını çıkarıp,
    Tüm kızıllığını gözlerime fırlatır.
    Akşamüstleri,
    Kızıl bana ne de yakışır!

    Istakozlar uyur koynumda,
    Çakıl taşları mı dersin, deniz kabukları mı…
    Adım mavi,
    Adım yeşil…
    Rotam umutsuzluk kıyısı değil.
    Hükmü okunmaz ışığımda hazanların,
    Asla dolmaz miladı benimle baharların,
    Mezarları oyar sesimdeki tını heyhat!
    Ve bir adım ötemde durur sadece hayat.

    Mavi köpükler, beyaz köpükler,
    Işıklı geceler, serin seherler…
    Ahşap düşünceler,
    Parlak dişleriyle gülen gemiler…
    Ben ki…
    Akdeniz’in asi kızıyım,
    Karadeniz’in hırçın oğlu.
    İzmir’in dağlarında açan çiçeğim,
    Gözlerim, mercan bakışlı gözlerim,
    Yedi kocadan sonra kaldı İstanbul’a.
    Saçlarım leylek yuvası,
    Elerim kardeşliğin ana yurdu.
    ..
    MUHTEŞEM ...
    Büyük bir beğeniyle okudum ..
    kutluyorum emeği yüreği ..
    aslında ikinci okuyuşum ... ( yani grubumuzun paylaşımına getirmişim geçen sene .. ordan alıp bugün tekrar paylaştım ... sonrada bahçenize geldim ..
    ama bugün daha farklı geldi şiirin sesi ..
    yanii daha bir etkiledi beni ...
    canı yürekten kutluyoruym zensin şirinizi ..
    diğer şiirlerinize de bakıp...şimdilik çıkıyorum ..
    yüreğinizin sesi susmasın . .

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Hasibe Gezgin