Düşerim... ansızın... titrek yapraklar gibi.
Saçlarım birdenbire sonbahar olur.
Anlarım; veda titrek bir mevsim.
Anlarım; aynalar değişen resim.
Sen, her adımda bir çığlık gibi.
Kavuşurken bile bakışın ayrılık gibi.
Hani ilkbahar, hani çiçekler, hani vuslat ya…
Kalbimin bir yeri ah, bin yeri kırık gibi.
Beni götür buralardan, bu uçurumlardan.
Ağlarım; ağlasa bir çocuk bir köşede.
Adım, 'Ayrılık' benim, adım 'İnsan.'
Dünya bir bakış, bir nefes, bir an.
Hani şu çiçek ta ne zamandan;
Hani titreyerek bana verdiğin…
İşte, bir kitabın arasından güler.
Ümide dair şarkılar söyler.
Gözlerine bak; nice “dün/ler” var orda; eski.
Kulaklarında yankısı pörsümüş zamanların.
İstesen de istemesen de… düştün ya buralara!
Şimdi aynalarda çocukluğunu, gençliğini ara!
Hangi zamanları ördün, hayallerin nerde?
Açılıp kapanırken günlerin perde perde.
Alnına yıllar düştü, yıllar ki ağır düş/tü!
Ey titrek yolcusu; anların ah, anların.
'Sen ve veda' kol kola mevsimler gibi taze.
Doğduğundan bu güne sen böyle kaç cenaze!
Kayıt Tarihi : 14.3.2011 22:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!