Seneler, hey gidi güzel seneler
Benden neler koparıp aldığını bir bilsen.
İlk önce benliğimi,
Sonra sana karşı olan sevgimi
En sonunda da. insanlara olan güvenimi
saatin kadranında değiştirmez yönümüzü,
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,
Devamını Oku
bu boynu bükük duruşun...
gitgide birbirine dönüştürürken ömrümüzü.
derler ki;
uzayan kirpiklerinin altında saklarmış dünyasını,
Susma İstanbul
Sevdalı gönlümle geldim kapına,
Serkeşhane bakma öyle İstanbul.
Meftunum muştuna kutsal tapuna,
Derdin nedir susma söyle İstanbul.
Nebi’nin gözdesi İslam’ın mülkî,
Vefanın belgesi şehr-i hakiki,
Sokaklar berduşsa suç bende mi ki?
Kaşın çatıp esme söyle İstanbul.
Ağlatma İstanbul piştim kavruldum,
Mecnundan Ferhat’tan beter savruldum,
Takatim tükendi sustum devrildim,
Yarama tuz basma söyle İstanbul.
Haliç durgun akar gözlerinde yaş,
Bu ne tasa gamdır böyle arkadaş?
Aklım boğuluyor duruşun ayyaş,
Gözyaşını kesme söyle İstanbul.
Ekinci biliyor derdini amma,
İzahı karışık biraz muamma,
Yeniden Fatihler doğurmaz sanma,
Bu garibe küsme söyle İstanbul.
24.03.2006
Ömer Ekinci Micingirt
Şiiriniz çok güzel olmuş. Yarışmada başarılar. Yüreğinize sağlık. Sevgiyle kalın. Mustafa ATİŞ
Şiiriniz çok hoş olmuş, kaleminize sağlık.
çok güzellll
Şiirin ana teması çok güzel. ilk bakışta kesitler var gibi görünsede görmüş olduğum her senelere seslenişinde farklı bir zamana giriş yapıyor. Önce kendisinin yok olduğunu ve içinin acıdığını belirterek zamana dert yanıyor, ikinci bölünmede bir özlem görüyorum, geçmişe dair bir özlem. Üçüncü bölümde ise, İstanbul'un elinden tutularak kaldırıldığını yavaş yavaş kendisine gelerek bir umuda mum yaktığını görüyorum. Yüreğine sağlık Tuğba ALTUN.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta