Dedim olsun
adı yoktu çünkü sevdalıkların
ve kalbin kitabelerinde silikti adım
-tarih de düşülmemiş matematiğe inat-
bir yağmur nasıl işlerse toprağı
vururdu öyle titrek.. sıtmalı vuslatların ellerime
gıyabımda sadakandı.. sunulan.. levh-i mahfuzundan
ölümcül kibirlere kızışan meleklerin
yamanası rahmindeydim oysa.. sökük umutların.
Dedim olsun
kaç buyruğu çünkü kambur söylenceler
birdirbir oynayarak yükseldik omuzlarından
bildik kadın ve erkek öyküleri geçmişti üstünden
nasıl düşerse düşer ardıma
elma yesem yetişirdin masallardan
kaçkınıydık.. ebe yazılır da körelir diye aşkların
nasıl caymışsa cayardı musonlar.. ahmakıslatanlardan bile
sen hüzün sağanağına evecen.. oysa ben yitik iklimlerin kaplumbağası.
Dedim olsun
gıyabımda vur buyruğu çünkü sevdan, ile
hor görüldükçe boğuldum soğuk tenler ırmağında
kokum bile düzmeceydi.. mülteciydi soyunup dökündükçe
kuyulara salınırdım muhacir olanımdan
yusufçuğunaydı iplerin oysa.. kokuşmuş yoldaşsızlığın
teninde kıyıcı yasalar, boynu bükük kalemler bölerdi rüyalarımı
kovalamacaydın katarların dumanıyla ele verirdim sırtımı
terlettiğince, tende kalandı adın; mezurası cenaze kaldırıcısının: imzası.
M.Mustafa USLU
Mustafa UsluKayıt Tarihi : 24.11.2007 01:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!