Yalnızlığın dili ile diyorum ki, yalnız değilim
Ortak acılar büyütüyorum korkularımla
Yorgunluğum bu yüzden
Bu yüzden kimsesizliğimi dilime dolayışım
Acım boyumu aştı bu akşam.
//...Hissettiğim, sevdiğim, yazdığım, okuduğum
Yaşadığım şiir...//
Ve sen!
Hayatımın en berbad şiiri olarak kalacaksın.
Çalakalem yazılmış, betimlemesi olmayan
İmlası bozuk sözcüklerden ibaret
Ve bir daha asla okunmayacak olan.
Son ayrılığım, hayata dargınlığım
Belki aşka kırgınlığım
Ama hiç yazamadığım olacaksın.
//...Yaşamak; ki öznesi, özlenilesi bir uçurum oluyor gözlerin
İçine düşülesi...//
Mezar gibi yüreğinin, azabı, sorgusu, suali.
Ben seni hiç sevmedim, sen de hiç ölmedim ki.
Dokunduğum gölgeler gibi avuçlarımda yok oluyorsun.
Gel diyorsun..nasıl geleyim?
Ayrılığa yazılmış
Destansı bir sela okunurken dudaklarında
Gelmek istesem de gelemem ki.
Karanlığın alnından doğarken acılar
Gecenin ayasında titreyen
Minik bir gelinciktim.
Sıtmalanmış, ayaz düşmüş yüreğime.
Üşümek de güzeldi..
Güneşe bu kadar sevdalıyken tenim.
Yanmak vardı kırağı düşerken
Buz kesmiş düşler ülkesinde.
Ve ben bir kez daha uğruyorum aşkın sokağına
Her defasında kaybolmak pahasına.
Yeryüzünde bir sen, bir de ben kalsam da
Bir araya gelmemiz imkansız
Olmaz artık
Kırgın da değilim
Çünkü ben geçmişimi çoktan affettim.
Yokluğuna yazılıyor şiirlerim..
Dil-ruba 20 Ocak 2014 pazartesi /01:50
Emine GençKayıt Tarihi : 20.1.2014 02:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu günün üyelerden şiirine bir yorum // resimsiz şiir // Zafer Zengin Etnika Resimsiz şiir... arafbesk bir şarkı; içim hiç böyle susmamıştı kaç gün doğdu bilmiyorum dün salıymış fark etmedim bugün cuma ne garip yarına nedir sebep kalbim payandasız taş yar içine yuvarlanıyor annem sus nasılsa öleceksin diyor hiç böyle olmamıştım öyle olsam ne fayda dışım hiç böyle olmamıştı gölgem bile etmiyorum duvarlar çağırıyor beni yeşil mumlar gezegeninden kopmuş uydular sabahlar çiçek kokuları yasaklarda ömrüm ölüyor ellerim hiç böyle olmamıştı dişlerim kökünden kopuyor midemde kadeş ciğerlerim hiroşima pompei gözlerime dökülüyor al uzatıyorum yabancı parolasız sancılı sorular zincir atıyor ayaklarımı hayır tırpanlıyor hiç'im böyle olmamıştı dışımdan habersiz küstüğü mevsimler sonra gelen, seneler seni getirmişken şimdi şimdi sen gitmek isterken dilim hiç böyle susmamıştı kanım uyuyor yolculuklarda boğmacan oluyorum aklım göçüyor saçlarının arasına sesini duysam toz kalkıyor rüyalarımda uyanıp pencere açıyorum elimi yakıyorum sigarayla fırtınaymış deli düşünmek lanet olası gece oluyor yanaklarım ellerimi kemiriyor burnumdan çiviler çıkıyor sen yokken anılar beni yiyor yapma böyle şu baktığım satırlar benden kopup gidiyor anlatamıyorum konuşmamı yalnızlığım sensiz ölüyor sen oluyor her şey tıkanıyorum ilmeklerde kemiklerimi kırıyorum şiirlerime batıyor bak şu yüksek bak bu ayağa bağlı taş bak bu delirmek oluyor yardan düşüyorum gövdem rüzgarın ellerinde boşa bağırıyorsun diyor hava kararıyor ciğerlerimde gel yapma böyle yaşamak beni uğurluyor Zafer Zengin Etnika
Yokluğuna yazılıyor şiirlerim..
Her seferinde kaybolmak pahasına aşkın sokağına uğramak...Nefis bir betimleme... Güzel şiirinizi tebrik eder başarınızın devamını dilerim.
Şiirin hakkı olan tam puan+antolojiyi Bodrum'dan gönderiyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
Sevgi ve saygılarımı iletiyorum
Dr. İrfan Yılmaz. BODRUM.
TÜM YORUMLAR (8)