biliyormusun can,
ne zamandır,
hangi odaya girsem içerde sen varsın...
hangi kapı açılsa,
çıkan sensin oradan...
her gece sen varsın yatağımın ayak ucunda
seninle yıkıyorum yüzümü gün aydınlığımda...
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
biliyormusun can,
ne zamandan beri,
bir balığa aşık olan kuş gibi çaresiz
ve bir kurşun gibi hızla
saplanıp kaldın hayatıma...
adı yok bir divanelik mi
nedir bu
nedendir demek boşuna...
yılları inkar eden ben,
yolları yalancı çıkaran sen,
gerçekleri örtüyoruz bir an için
lavların üstüne yağdırdığımız karlarla...
güzel ve akıcı bir çalışma yüreğinze sağlık Ceyda hanım tebrikler
selamlarımla
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta