Adı Sürgündü Sensiz Geçen Günlerin Bileş ...

Serdar Atlıbatur
79

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Adı Sürgündü Sensiz Geçen Günlerin Bileşkesinin....

Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
her gün bir umut idi,
terkedilmiş viranelikte kalan hayatımda...
yolların bilinmezliği ile kalıtsallaşmış düşler kurdum..
kurudum...
kudurdum...
Her dünün yasını tutan bir abdal oldum sensizliklerin terkisinde...
sana yakışacak tasvirlerin peşinde koşarken
kendimin neye benzediğimi unuttum...
Her şey sensizlik üzerine endekslenmiş,
paylaşılmış olan ne var ise yokluğunun sarısına boyanmıştı...
Sokaklar - hani o her santimetre karesinde senden bahseden sokaklar vardı ya-
arabesk kokmaya başlamış,
dallarından yaprak kopardığın ağaç tüm yapraklarını dökmüştü sana inat...
Yumruğum ise olası bütün direncini yitirmişti.

Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
her nota senden bahseder olmuştu son zamanlarda...
Ürkektim ve de çaresiz,
bilmediğim imgeler peşinde koştum hep,
kıyısından yürümek istedim umutsuzluğun...
saklandım gölgemin ardına...
sonra ‘sıyrıl bu kimlikten’ dedim kendime...
denedim..
beceremedim...
Bukağım sıkmaya başlamıştı çünkü,
bileklerimde her geçen saniye artan muamma bir sancı vardı sanki...
adının ilk harfi Sensizlik olan bir sancı...
Sahi senin literatüründe bu acıların yeri varmıydı?
Çektin mi acep bu sancıları,
bir isim bulabildin mi çektin ise?

Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
evet sürgündü,
sürülmüştüm çünkü sen tarafından,
elimi uzatsam eline değebileceğim bir uzaklığa...
tecritti bu bilirmisin...
düşünmek bile ne kadar koyar adama
yar dediği tarafından sürülmek...
ne acılar çektirir..
ne umutlar kaybettirir...

Senden sadece 3-5 saç teli kaldı elimde
- sen uyur iken üstüne attığım hırkam getirdi onları bana-
hala sen kokuyorlar biliyor musun...
hala sen gibi konuşuyorlar benim ile ‘iki gözüm... kara gözlüm’ diyorlar..
gözyaşlarımın rehberliğini yapıyorlar...
senden bir parça olmalarına rağmen senin gibi olmuyorlar..
terk etmiyorlar...

Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
sana ulaşmanın tasasında olan hayaller besliyorum şimdi,
hani o hiç sevmediğin kuş kafesinde...
ama kapatmıyorum kafesin kapısını,
uçsun diyorum hayallerim...
yok olsunlar her geçen gün gibi...
artık onlar ile avunmak istemiyorum...

Bilesin ki dayanamıyorum..
adının vuslat olduğu bileşkeler kurmak istiyorum.

Serdar Atlıbatur
Kayıt Tarihi : 4.4.2003 12:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • Ahmet Nuray
    Ahmet Nuray

    CUMHURİYET BAYRAMI
    (Eklenme tarihi:29.10.2008)


    Vatanın bağrında coşku dolu seslerle
    Anılarımız tazelendi birden yüreklerde
    Bugün çarpıyorsa kalbim seninle
    Cihan bayrağı dalgalanıyor enginlerde
    Ölümsüz duyguları birleştiren ilkelerle
    Sesler yükseldi rüzgârla esti derinlerde
    Senin gözlerinde bulduk ümitle
    Atam milyonlar yetişiyor senin izinde
    Birliktelik türküleri söyleniyor el ele
    Cumhuriyet ilkeleri yaşamın tümünde
    Hayat dolu, coşku dolu gelecekle
    Yeni nesille gururla senin izinde

    Ahmet Nuray
    Kuantum Düşünce Gurubu Başkanı

    www.ahmetnuray.com
    www.kuantumdusunce.net
    www.kuantumteknik.com



    Cevap Yaz
  • Nese Demirag
    Nese Demirag

    Sensizlik yarım kalmış bir şarkı
    Bensizliğin öksüz bir çocuk analığı
    Yalnızlık umutlarımın duvarlarında terk edilmiş bir gemi ....
    hiç gelmeyen gelsede kendini göstermeyen ...


    okuyunca bunları düşündüm ....

    Cevap Yaz
  • Nihat Gülle
    Nihat Gülle



    Adı Sürgündü Sensiz Geçen Günlerin Bileşkesinin....

    Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
    her gün bir umut idi,
    terkedilmiş viranelikte kalan hayatımda...
    yolların bilinmezliği ile kalıtsallaşmış düşler kurdum..
    kurudum...
    kudurdum...
    Her dünün yasını tutan bir abdal oldum sensizliklerin terkisinde...
    sana yakışacak tasvirlerin peşinde koşarken
    kendimin neye benzediğimi unuttum...
    Her şey sensizlik üzerine endekslenmiş,
    paylaşılmış olan ne var ise yokluğunun sarısına boyanmıştı...
    Sokaklar - hani o her santimetre karesinde senden bahseden sokaklar vardı ya-
    arabesk kokmaya başlamış,
    dallarından yaprak kopardığın ağaç tüm yapraklarını dökmüştü sana inat...
    Yumruğum ise olası bütün direncini yitirmişti.

    Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
    her nota senden bahseder olmuştu son zamanlarda...
    Ürkektim ve de çaresiz,
    bilmediğim imgeler peşinde koştum hep,
    kıyısından yürümek istedim umutsuzluğun...
    saklandım gölgemin ardına...
    sonra ‘sıyrıl bu kimlikten’ dedim kendime...
    denedim..
    beceremedim...
    Bukağım sıkmaya başlamıştı çünkü,
    bileklerimde her geçen saniye artan muamma bir sancı vardı sanki...
    adının ilk harfi Sensizlik olan bir sancı...
    Sahi senin literatüründe bu acıların yeri varmıydı?
    Çektin mi acep bu sancıları,
    bir isim bulabildin mi çektin ise?

    Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
    evet sürgündü,
    sürülmüştüm çünkü sen tarafından,
    elimi uzatsam eline değebileceğim bir uzaklığa...
    tecritti bu bilirmisin...
    düşünmek bile ne kadar koyar adama
    yar dediği tarafından sürülmek...
    ne acılar çektirir..
    ne umutlar kaybettirir...

    Senden sadece 3-5 saç teli kaldı elimde
    - sen uyur iken üstüne attığım hırkam getirdi onları bana-
    hala sen kokuyorlar biliyor musun...
    hala sen gibi konuşuyorlar benim ile ‘iki gözüm... kara gözlüm’ diyorlar..
    gözyaşlarımın rehberliğini yapıyorlar...
    senden bir parça olmalarına rağmen senin gibi olmuyorlar..
    terk etmiyorlar...

    Adı sürgündü sensiz geçen günlerin bileşkesinin...
    sana ulaşmanın tasasında olan hayaller besliyorum şimdi,
    hani o hiç sevmediğin kuş kafesinde...
    ama kapatmıyorum kafesin kapısını,
    uçsun diyorum hayallerim...
    yok olsunlar her geçen gün gibi...
    artık onlar ile avunmak istemiyorum...


    Bilesin ki dayanamıyorum..
    adının vuslat olduğu bileşkeler kurmak istiyorum.

    Serdar Atlıbatur

    bugün sürgün konusunda iki şiir okudum ikiside biribirinden harika olmuş sürgünemi çıksak bilmem ki ama benim şansıma hep vurgun şiirleri çıkıyor kalemimden şaka inanın çok güzel harikulade duygusal bir aşk sevda şiiriydi serdar bey yüreğinize elinize sağlık tebrik ediyorum tatlı bir rastlantı sonucu gördüm şiirinizi ve çok beyendim benden tam puan slm ve svglerimle cann...

    Cevap Yaz
  • Selvihan Deniz
    Selvihan Deniz

    ''Hep böyle duygu seli olsun yüreğinizde, olsun ki mahrum kalmayalım şaheserlerinizden!Biraz bencil'ce oldu ama bu düşüncede yalnız olmadığıma inanıyorum..elinize yüreğinize sağlık yine 10 puan''

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Serdar Atlıbatur