Adı Münevver Şenol
Münevver Şenol Ablama…
-I-
adın anamın adı
uzat elin öpeyim ana yadigârımsın
sen! münevver kadın anamla andığımsın
adını her anıştı sulu sepken bereket
yağar inceden ince birikir ana sıcağı
arınır, yıkanır kirpiğimin ucunda
öksüzlüğüme memleket gülüşü
sıcaklığı güllere düşünce
-II-
adı münevver şenol sevginin gülen yüzü
adı gibi güzel inatçı çerkez kızı
mayalandıkça hayat yürek olgunlaşıyor
hazan mevsimlerinde sevi bahar oluyor
yıllar yılı büyütmüş kahır çiçeklerini
öğütmüş sevilerle yürek harman yeri
ama dizde derman bırakmaz hayatın bedeli
-III-
ruhu boran tipi kar
belleğinden tufanlar var...
çatır çatır çatlasa etmez yine intizar!
kanatır zaman zaman güne çıkan çileler
o iyi bir otacı; sağar ruhu yeniler
kalem tutarken eli dili bade süzer
inadına bir kahkaha ve okkalı bir küfür
silip süpürür geçer anasına dünyanın
vız gelir tırıs gider sevdaya yürür
adı münevver şenol sevginin gülen yüzü
mevsim mevsim ömrün hem baharı hem güzü
o, seven bir eş, ana
evlatlar ayrı bir sızı
helalim dediğine, sitemler dizi dizi.
mazi mi? ...sormayın! bilirim ince sızı
güzelliği doyumsuz o, şirin çerkez kızı...
bakmayın yaşına çocuk ruhlu o peri
karışır bülbül sese, serçe titremeleri
-IV-
atlas kumaştan, bahar renkli libası
o gönlümün yunus’u, dost elimin en hası,
candaki can kafesi asilliğin adresi...
gelmedim yüz yüze... sesini duymadım
sanal denen mehlede özüm ile derledim
saygı sevgi... bitimsiz duygular serimde
gönlümün kardeleni, bahar yüzümde
adı münevver şenol sevginin gülen yüzü
o, inatçı bir bahar, güllerin kırmızısı
o’nu çok seviyorum, mısralar dizi dizi
o, ruhumu okşayan sevginin saran yüzü
Refika Doğan
Münevver ŞenolKayıt Tarihi : 29.11.2008 14:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlişmeyin dostlarım ilişmeyin siz bana,
Yalansız bir dünya kurdum ben kendi içimde,
Yalandolan istemez ölür o da benimle.
İlişmeyin dostlarım ilişmeyin siz bana,
Yalansız bir dünya kurdum ben kendi içimde,
Hep ben verdim siz aldınız,kendinizi akıllımı sandınız?
Alın malım alın canım hepsi sizin olsun
Ama ruhumu artık rahat bırakın o da artık benim olsun
Münevver Şenol
Bir sen, bir senden içeri sen le gittin! ..
Gittin ardında çarpan binlerce yüreğinle...Gittin bu yalan dünyanın albenisine aldırmadan...
Zaman nasıl geçti bu dört yılda, insanlar ne kadar değişti ya da değiştirildi; biliyor musun Miniş ablam?
Bugün 18 Haziran 2012; Kiraz ayı...
Kirazlar eski kirazlar değil ablam! Hem; eskisi gibi olan ne kaldı ki?
Seni, yüreğimle yüreğimde sevdim hep, ablam! Sessiz ve ıpıssız...
Ruhun şad, Allah ın rahmeti hep üzerinde olsun, Miniş ablam...
Seni sevgiyle, seni saygıyla ve rahmetle anıyorum...
Refika Doğan
' 22 Haziran 2007 ve 19 Haziran 2008 Tarihlerinde Hak’ ın rahmetine kavuşan Saygıdeğer dostlarım, canlarım;
Sevim Erdoğan TEZEL ve
Münevver ŞENOL Ablamızın aziz hâtırasına...'
Bugün aramızdan ayrılışının...
Hak’ ka yürüyüşünün ve de;
Lütfettiği küçük mutlulukların kıyısında kocaman elemler yaşatan bu canım dünyanın nimetlerine, elemlerine sırtını dönüşünün üçüncü yılı!
Hâlâ özleminle, hâlâ dostluğunla, sevginle/sevgimizle dolu dolu; arıyorum varlığını... Seni Sevim! Seni arıyorum...
Fakat insan nasıl bir hakikat ki, yine de bütün beşeriyetiyle bağlanabiliyor bu dünyanın nimetlerine, sevdasına, halına!
Bak! Seni ararken her günün gölgesinde; sensiz de yaşayabiliyor, yüreğime zaman zaman kor düşürüyor, bazı da serinletiyorum buz ile.
Oysa sevgi aynı sevgi, sana özlem aynı, dostluk, kardeşlik, insanlık keza...
Yazılarım bile kısaldı; sevgimin, özlemimin uzunluğuna rağmen! Demek ki acı, zaman denilen çarkın dişleri arasında öğütülerek kabaca halinden un ufak bir görünüme geçiyor, savruluyor -ruhumuzdan olmasa da- bedenimizden rüzgâra karşı!
Sevim, üç gün önce de -hani o çok sevdiğimiz ve hayatın ruhuna rahmet okuyan bir diklenişle hayata âşık- dostumuz, ablamız; Münevver ŞENOL yürüdü Hak’ ka! Senden tam bir yıl sonra, yani 19 Haziran 2008’ de...
İkinizi de yürekten sevdim, ikinize de derin saygı duydum ve hep 'CAN' dedim, ' CANIM KURBAN! ' dedim! Dedim ama yine de başaramadım biraz daha 'CAN’ na 'CAN' katabilmeyi, başaramadım can...
Beni çok iyi tanıdığınızı biliyorum! Yine biliyorum, bildiğinizi; içtenlikten yoksun yapay yazılar yazamayacağımı, sevgi gösterilerinde bulunamayacağımı...
Nice ölümler gördüm, nice yok oluşlar, yıldız olup kayışlar… Nice yangınlar bıraktı yüreğimde ölümler, nice inanılması zor kabullenişler/reddedişler… Ama işte insanoğlu… Kimin kime ya da; hangi ölüm saatinde nasıl bir ağıt yakacağımızı bilemezken biz; yüreğimiz, kurulmuş saat gibi düzenliyor kendi düzeneğini.
Yaş kemale ermişken ve artık unuturken bir bir hayallerimi; seni ve Miniş Ablamızı unutmuyor – feleğinen âşık atıştırmış- yüreğim! Ola ki bir gün unutursa, bil ki; yitirmiş diriliğini, özsuyunu benliğim… Ve o benlikte bölük pörçük anılarıyla kan basıncını yukarı çekmeye çalışan naçar yüreğim… O zaman, işte o zaman çok görmeyin unutkanlığımı canlarım! Zira anlayınız ki, BEN BEN’ i terk etmişim bu şehrin ortasında; yitik, ıssız, yoksun bir geda gibi! İşte o BEN’ i vursanız da sadakat kurşunlarıyla; yaşamın ortasında çöle kurşun sıksan ne yazar..
Ey benim onurlu, vefalı, dirençli, sevecen ve saygın dostlarım, canlarım; Sevgili Sevimlim, Sevim ( Sevim Erdoğan TEZEL) ve
İsyanlarını özünde yıkayarak her gün aklayıp paklayan, inadına hayatın üzerine rengârenk bir çul gibi saran cıvıltısıyla, Miniş Ablam( Münevver ŞENOL):
Sizleri her gün içimin ıssızlığında anarken, bugün dışımın kalabalığına çıkardım; gün, güneş göresiniz insanlığın vefasında, diye…
Sevginizden, size özlemimden, dostluğumdan zerre eksiltmeksizin,
Bütün içtenliğimle aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyor; “mekânınız cennet, ruhunuz şad, olsun sevdiğim, güzel insanlarım, canlarım! “ diyorum, rahmet dileklerimle…
Refika Doğan- Antalya- 22 Haziran 2010
Sevgimle.
TÜM YORUMLAR (7)