Bir güzel gördüm adı İstanbul'du
Yayılmış Boğaz'a nazlıca süzülüyordu
Dayamış sırtı şuh bakışıyla Karadeniz'e
Sağ ayağı Avrupa ,sol ayağı Asya Kıtası...
Saçlarını dağıtmış omuzlarından aşağı
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiirimi ''Senem Aygül '' şiir sayfamda bulabilirsiniz?
Nelere benzetilebilir, İstanbul...
Kesin olan... "Sevdalı", aşkla dolu bir kadına en fazla....
Sonra tarihe
Coğrafyaya
"Mavi Gözlü" şiirlere
Şarkılara......
O, bir tutkudur zira....
Bakmayın "aç gözlü insana yenildiğine!"
Kirletildiğine....
Tebrikler Öğretmenim..
Tekrar okumaya geldim.
Yenisi gelmedi şiirlerinizin
Sayın Ömer duru ,
,Teşekkür ederim paylaşırım.
İstanbul'ı anlatan çok az şiir vardır.
Tebrikler
Çok güzeldi
Kutlarım
Teşekkür ederim,yüreğinize sağlık.
Değerli Şair Dostlarım,
''Senem Aygül'' şiir sayfama girişi kaybettim, o nedenle 407 şiir ve yorumlarını ''Hayriye Aygül Şiir sayfasına kopyaladım.Bilginize sunarım.Selam ve saygılarımla.
Hayriye Aygül:
04.04.2020 - 23:52Hata :Kostanniyye yanlış,''Konstantiniyye'' dir ,özür dilerim.
Hayriye Aygül:
04.04.2020 - 23:47Değerli Yorumcular,
Mavi Yıldızlı Şiir'ime olumlu vaya olumsuz yorum yazan ellerinize sağlık.Herkes elbette benim gibi düşünmek zorunda değildir.Ben yarım asırdır Avrupa'da yaşayan hemen hemen bütün ülkelerini dolaşan,asırlarca imparatorluklara ve krallıklara başkent olmuş mega kentleri görmüş biri olarak,tekrar ediyorum ,İstanbul hala hor kullanılan dünyada hiçbir şehirle mukayese edilemeyen bir değerdir.Yazdıklarım gözlemlerimdir.Her yaz tatilinde İstanbul'u izlerken yüreğim burkuluyordu.Paris ,Londra,Viyana ,Prag,Hamburg,Berlin,gelişip büyürken geçmiş tarihin izlerini silmeden düzenli ve planlı bir şehir olarak kalmasına önem verdiler.Beton rantını öne çıkartıp,tarihi dokuyu gölgelemediler.Şehirlerin doğal yapısını bozmadılar.Ayrıca tarihi ezber değil,gerçeğini bilmek gerekir.Bakın bir alıntı:
''Asıl Rumca'dan gelen isim İstanbul''
Oprah Winfrey, Colin Powell, Madeleine Albright, Calvin Klein'ın da aralarında bulunduğu dünyaca ünlü isimlere rehberlik yapan Saffet Emre Tonguç, Türk insanının, şehrin Rum ya da Yunan geçmişini hatırlattığı gerekçesiyle Konstantinopolis ismini sevmediğini ifade ederek, ''Asıl Rumca'dan gelen isim İstanbul. İmparator Konstantin Roma'dan gelerek şehri kuruyor ve kendi adını veriyor. Aslında adam İtalyan ve Rumca tek kelime bilmiyor'' diye konuştu.
Cumhuriyetten sonra resmi olarak kullanılmaya başlanan İstanbul isminin, Rumca'dan geldiğini ve geçmişte de kullanılan bir isim olduğunu ifade eden Tonguç, İstanbul'un kelime olarak kökeninin ''şehre'' demek olan ''stan'' ve ''şehir'' anlamında ''polis'' kelimelerinin birleşiminden geldiğini anlattı.
Tonguç, ''Neden 'Stanpolis' demişler? Çünkü buraya gelen insanlar, yolda şehri sorarlarmış, 'Şehre nasıl gidebiliriz?' diye. O yüzden de şehrin adı 'Stanpolis' olarak kalmış ve zamanla İstanbul'a dönüşmüş'' dedi.
Osmanlı'da şehrin ''Konstantiniyye'', ''Asitane'', ''Dersaadet'' gibi bir çok ismi bulunduğunu belirten Tonguç, cumhuriyetle birlikte İstanbul adının kullanılmasının bazı sıkıntılara neden olduğunu söyledi.
Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul, Grekçe'de ''Vizantion'', Latince'de ''Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma'', Rumca'da ''Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis'', Slavca'da ''Çargrad, Konstantingrad'', Vikingce'de ''Miklagord'', Ermenice'de ''Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli'', Arapça'da ''Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma'', Selçuklular'da ''Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul'' ve Osmanlıca'da ''Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-i Saadet'' isimleriyle anılmış.
Osmanlı İmparatorluğu, 1004 yıl ''Byzantion'', 1116 yıl da ''Konstantinopolis'' olarak adlandırılan şehri fethettikten sonra isminin ne olacağı konusunda tartışmaya girmedi.
Osmanlılar ne diyorlarmış?
1-Kostaniyye
2-Stanpolis
3-Desaadet
4-Asitane
5-Darülhilafe
6-Makarrı Saltanat
7- Cumhuriyet ilanından sonra İstanbul olarak değişt
''AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Yenikapı'da bulunan kalıntılarla tarihi 8500 yıl önceye dayanan şehre, MÖ 667'de Antik Yunanistan'daki Megara'dan gelen Dorlu Yunanlı yerleşimciler bir koloni kurdu ve yeni koloniye kralları Byzas şerefine ''Byzantion'' adını verdi.
Kente, 330 yılında Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edilince Latince ''Yeni Roma'' anlamına gelen ''Nova Roma'' adı konuldu, ama bu isim çok benimsenmedi. 337 yılında İmparator I. Konstantin'in ölümüyle kentin adı onun şerefine ''Konstantin'in kenti'' anlamına gelen ''Konstantinopolis''e çevrildi. Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğu boyunca kentin resmi adı olarak kaldı.''
Değerli yorumcular,
Bazı gerçekleri hasıraltı edemeyiz, gerçeklerle yüzleşmezsek huzurlu bir toplum olamayız.Saygılarımla
İsmail Kızılay:
03.03.2017 - 23:59Bir kadın gördüm adı Kostantinopolis'ti
Oturmuş İstanbul Boğazına nazlı nazlı
Dayamış sırtını Karadeniz'e şuh bakışlı
Sağ ayağı Avrupa sol ayağı Anadolu
iSTANBUL ANCAK BU KADAR GÜZEL ANLATILABİRDİ,KUTLARIM SEVGİLİ ŞAİR.yuvasız kuş
Ömer Gündoğan:
30.11.2015 - 01:14harika bir çalışma emek verilmiş zaten günün şiiride seçilmiş kutlarım senem hanım saygılarımla++++10
Bülent Arkan:
19.10.2015 - 20:20Bir kadın gördüm adı Kostantinopolis'ti
Dudakları kiraz rengi gözleri deniz mavisi
Sinesinde barındırır bir tarafında
Sultan Ahmet diğeri Ayasofya Camii....... Harika bir şiir okudum kaleminiz daim olsun ilhamınız eksilmesin.Tebrik ederim.Ah istanbul her yerin tarihti senin Şimdi neredesin.
Hadi Gezgin:
14.10.2015 - 12:02HARİKAYDI tebriklerimle sygılar.
almanyadan bakınca istanbul tasviri.
Filiz Kalkışım Çolak:
22.06.2015 - 21:28tekrar tekrar büyük zevkle okudum kaleminizden...kutluyorum szi Senem hanım benden tm puan bu şahane çalışmanıza..
Mehmet Halil:
24.03.2015 - 22:56İstanbul için hep toz pembe şiirlere alışınca, Kostantinapolis ve İstanbul farkı, insanı üzüyor tabi... Ne yazık ki şairimiz gerçekçi. Bir dünya güzeli, Feodal Bey'lerin eline düşerse düşünün artık... Pardon düşünmemize gerek yok. İşte önümüzde tekrar tekrar okuyup düşünelim derin derin... Şiir sanat yoluyla Dünyaya, şehirlere insanlara çeki düzen verme okuludur... Sevgiler saygılar şairine...
Leyla Dereli:
4.02.2015 - 20:161453-kostantilopolis....2015-istanbul, şiirin konusu olan istanbul,günümüzde büyük değişimlere uğraması çok doğal ve 21'inci yüzyıla çehresini adapte edecektir,bu tarihi kentimizi dünle mukayese ettiğimizde ise artısı ile eksisi ile,politik siyasi düşünceler fikirler öne çıkacaktır..şuan gökdelenlerde var gecekondularda var,yaklaşık 20 milyon insan'ın yaşadığı mega bir kent istanbul,istanbul!un dünü bügünü tüm olumsuzlukları ile kaleme alınan bir şiir, emeğinize sağlık.
Senem Hayriye Aygül:
24.02.2015 - 18:47Değerli Yorumcular,
İstanbul benim için dünyanın yedi harikasından biridir.Doğal yüzünü bozmadan,gerçek kimliğini değiştirmeden zamana uyarlanması normaldir.Milyonlara ev sahipliği yaparken ,insanlara yaka silkeleten bir şehir değil,keşke semtlere dağıtılmış,yemyeşil parklarıyla,deniz kıyısında denize giren insanlarıyla kalabilseydi?Adalar ve karşı kıyılar arası Kuzey Anadolu deprem hattı üzerinde oluğunu bile bile,Tuzla,Pendik,Kartal,Maltepe,Küçükyalı ve Bostancı sahilleri tamamen doldurulmuş,o güzelim Süreyya Paşa Plajı yerine beton sahil şeridi yapılmış.Son yapılan Sahildeki park ile Maltepe estetik yüzünü kaybetmiş oluyor.Ben Avrupa'da geçen yarım asırlık ömrümde doğallığı bu kadar hor kullanılan bir şehir görmedim.Yinede olumlu ve olumsuz yorumlarıyla şiirime kattıkları değer nedeniyle herkese teşekkür ediyor,saygılarımı sunuyorum.
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta
Değerli Gönül Dostlarm,
Bazı konular çok değerlidir,hatır gönül dinlemeden gerçekleri yazıp yorumlamak gerekir.Ben duygularımı dile getirirken haklı olarak yanlışlara olan isyanımla yaraya parmak bastım.
Bilerek İstanbul'a dikkat çekip yanlış uygulamalara dur demek için düşüncelerimi yazdım. Toplumsal gücümüzü birleştirmezsek;
İstanbul Boğazı, Marmara Denizi kıyıları ve dünyanın yedi harikası olan romantik İstanbul,Türkçesi,zarif hanımları,centilmen beyefendileri ve dünya harikası Kalamış ve Göksu'dan artık şarkıla dinlemeyeceğiz veda etmek zorunda kalacağız geçmişimize ...
Altay Tigin:
24.02.2015 - 17:40Değerli iki dost,
Sinan Bey ve Osman Beyler!..
Konu, şiir ve şiirde işlenen tema.
Herkesin kendi penceresinden bakması çok normal.
Özellikle Osman Beyden ricam,yorumlarınıza amenna diyoruz. Ancak işi siyasi noktaya çekmeniz, buradaki ilgiyi ve yorum yazma isteğini maalesef tüketiyor.
Lütfen şiiri konuşalım.
Şiirdeki bir cümleyi şiirin önüne geçirmeyelim.
Hiç kimse bir başkasını küçümsemesin. Herkesin görüşü ve algısı zaten bir olamaz, olması da mümkün değil.
Ben lütfen diyorum, anlayış göstereceğinize inanıyorum.
Şiir üzerine konuşur, yazışırsanız bu sayfa değer bulur, ilgi görür.
Bir de şunu hatırlatayım.
'Üye Şairlerden Günün Şiiri Seçici Kurulu”na yeni katılan bir arkadaşımın çok samimi ifadesini, arkadaşın da hoşgörüsüne sığınarak ibret olsun diye paylaşacağım.
'400 şiir okudum, bir tane “Günün Şiiri” olacak bir şiir bulamadım.'
Bir şairden bir şiir aldıktan sonra kısa sürede 2. şiirini sistem kabul etmiyor. Zaten hakkaniyet ölçülerine de uygun düşmez. O zaman bu sayfa belli kişilerin sayfasına veya tanıtımına dönerdi.
Anlam ve önemini yitirirdi.
Her ikinize de 'yerinde olan' yorumlarınız için teşekkürler.
Altay Tigin
'Güne Düşen Şiir' Grubu adına.
24 Şubat 2015
İbrahim Kavas:
24.02.2015 - 17:35Antolojide 'günün şiiri' seçilen güzel şiirinizi keyifle okudum. tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.
Altay Tigin:
24.02.2015 - 17:26Değerli iki dost,
Sinan Bey ve Osman Beyler!..
Konu, şiir ve şiirde işlene tema.
Herkesin kendi penceresinden bakması çok normal.
Özellikle Osman Beyden ricam,yorumlarınıza amenna diyoruz. Ancak işi siyasi noktaya çekmeniz, buradaki ilgiyi ve yorum yazma isteğini maalesef tüketiyor.
Lütfen şiiri konuşalım.
Şiirdeki bir cümleyi şiirin önüne geçirmeyelim.
Hiç kimse bir başkasını küçümsemesin. Herkesin görüşü ve algısı zaten bir olamaz, olması da mümkün değil.
Ben lütfen diyorum, anlayış göstereceğinize inanıyorum.
Şiir üzerine konuşur, yazışırsanız be sayfa değer bulur, ilgi görür.
Bir de şunu hatırlatayım.
'Üye Şairlerden Günün Şiiri Seçici Kurulu”na yeni katılan bir arkadaşımın çok samimi ifadesini, arkadaşın da hoşgörüsüne sığınarak ibret olsun diye paylaşacağım.
'400 şiir okudum, bir tane “Günün Şiiri” olacak bir şiir bulamadım.'
Bir şairden bir şiir aldıktan sonra kısa sürede 2. şiirini sistem kabul etmiyor. Zaten hakkaniyet ölçülerine de uygun düşmez. O zaman bu sayfa belli kişilerin sayfasına veya tanıtımına dönerdi.
Anlam ve önemini yitirirdi.
Her ikinize de 'yerinde olan' yorumlarınız için teşekkürler.
Altay Tigin
'Güne Düşen Şiir' Grubu adına.
24 Şubat 2015
Sevgi Can:
24.02.2015 - 15:32Günün şiirini ve yazan yüreği kutlarım Senem Hanım..kaleminiz susmasın selamlar
Delinin Günlügü
24.02.2015 - 14:30Kostantinopolisin yönünü biraz daha batiya cevirseydi yazarimiz,Yunanistana aglardi.Bu siir parcasi bile olamayacak karalama.Cöp daglari arasinda kaybolan bir Istanbul simdi dünyada herkesin asik oldugu bir sehir.Gercekten bu siir insana yuh,yok artik dedirtiyor.Bunu yayinlayanlarada sasarim.Sakamisiniz anlayamadim!!!!
Mahmut Mücahit Özdemir:
24.02.2015 - 13:38Bir kadın gördüm adı Kostantinopolis'ti
Gözleri deniz mavisi,dudakları pembe pembe
Bir adı Üsküdar diğer adı Dolmabahçe
Gözyaşlarını akıtıyordu Ortaköy ve Çamlıca........../
Her kesimden okuyucunun severek,begenerek okuyacagi,siir güzelligine dair ne varsa,iceriginde, yapi taslarinda hepsini barindiran;duygulu,akici dizelerin bir birine uyumunun mükemmel oldugu bu son derece degerli siiri ve degerli saire Senem hanimi 'Günün siiri' seckisine layik görülmesinden dolayi kutluyor,basarilarinin devamini diliyorum.Selam ve saygilarimla. ++ant
Perihan Pehlivan:
24.02.2015 - 12:54hey gidi İstanbul sen nelere kadirsin. güzelliiğn diller destan görenleri eylersin mestan. kutlarım
Altay Tigin:
24.02.2015 - 12:47MAVİ YILDIZLI ŞİİRLERİN ŞAİRLERİNE SELAM İLE…
İstanbul…
Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri.
Bazı kaynaklarda MÖ 300.000 yıl öncelerine kadar yerleşim yeri olduğu söyleniyor.
Bir tek gerçek var ki, çok çok uzun yüz yıllar boyunca insanlığın yerleşim merkezi olmuş. Sevilmiş, elden çıkarmamak için nice kanlar dökülmüş.
O şehri, 1453’te İstanbul yapmak için; “Ya sen beni alacaksın, ya ben seni!” diyen Fatih ve mübarek askerleriyle birlikte sadece İstanbul’la ilgili bir dönem değil, bir çağ kapanıp, yeni bir çağa girilmiş.
O zaman hâlâ neden Ortaçağ’ın karanlıklarında kalsın ki İstanbul…
Yeni bir millet, yeni bir hüviyet…
Daha önceki kuşatmaları da düşünürsek, yüz binlerce şehit kanı akıtılmış İstanbul için, ben nasıl “Konstantinopolis” diyebilirim?
En azından dilim tutulur, nutkum yutulur…
Her millet kendi medeniyet damgasını vurmuş.
Ben neden” İslambol” yapmayayım ki?
Ben neden Türk’ün, İslam’ın kültürünü, sanatını, yaşayış tarzını, kısaca medeniyetini yerleştirerek kendim gibi yapmayayım?
Bunun anlamı, tarihi yıkmak değil, var olanları olduğunca koruyarak, çağımıza ve ihtiyaçlara uygun hale getirerek yaşanılır şehir yapmak.
Neredeyse yirmi milyonluk (20.000.000) koca bir mega kent haline gelmişse, yatay mı büyümeliydi? Her yer basit evlerle mi dolmalıydı?
Yoksa dikey büyüyerek tabiata en az zarar mı verilmeliydi?
Dünyadaki hayranlık duyduğumuz mega kentlerin hangisi birkaç katlı evlerden oluşuyor?
Hangisine gıpta etmiyoruz, metrolarıyla, yer altı ulaşımlarıyla, yer üstü yollarıyla, hava alanlarıyla, deniz araçlarıyla?..
Gelişmişliğin göstergesi yerinde saymak, tarihin eski günlerine gömülüp kalmak olabilir mi?
Hele ki, dünya açık şehirlerinden olan koca bir İstanbul için.
Hele ki, 1600 yıl boyunca 4 imparatorluğa BAŞKENT olmuş İstanbul için…
*
Duygular düzel anlatılmış.
Düşünülenler de kısacık da olsa dizelerde kendine yer bulmuş. Bakışa ve algıya sözümüz olmaz. Ancak, dünyanın büyük şehirleriyle kıyaslamak çok yerinde olur.
Tarihi yok etmeden, yenileşmek ve ihtiyaca cevap verecek hale getirmek.
Yoksa yaşanılmaz, kahrı çekilmez olur.
Senem Aygül’ü kutluyorum.
Sevgi ve saygıyla…
Altay Tigin
24 Şubat 2015
“Güne Düşen Şiir” Grubu
*
NOT:
“ÜYE ŞAİRLERDEN GÜNÜN ŞİİRİ VE ŞAİRİ” sayfasında yer almak istiyorsanız, lütfen en fazla iki şiirinizi “Güne Düşen Şiir” Grubu’nun mesaj sayfasına ekleyiniz…
Ekleyeceğiniz şiirlerinizle birlikte, şiirinizin bulunduğu sayfanın alt sol köşesinde KIRMIZI RENKLİ Antoloji.com yazısının hemen üstündeki ŞİİRİN ANTOLOJİ NUMARASINI DA İSMİNİZİN ALTINA EKLEMEYİ unutmayınız…
“Güne Düşen Şiir” Grubu
http://gruplar.antoloji.com/gune-dusen-siir/
:
Mustafa Bay 24.02.2015 - 11:20Güne renk katan şiiri ve yazan meslektaşımı kutluyorum...
Nice başarılı çalışmalara Öğretmenim...
Gönül Bağ:
24.02.2015 - 08:30İstanbulu çok güzel bir dille akıcı ve anlaşılır anlatmışsınız..Beğenerek defalarca okudum..Ayrıca günün şiiri seçilmesine de sevindim..Yüreğinize sağlık.Kutlarım..
Önder Karaçay:
24.02.2015 - 08:03Senem hanım bugün bu şiirinizin günün şiiri olduğunu öğrendiğimde çok sevindim. Tanıdık bir şairin dizeleri güne damgasını vurmasından sizin adınıza büyük bir mutluluk hissettim. Kutluyor, saygılar sunuyorum.
Bülent Aydınel:
24.02.2015 - 04:35Şiirinizin Antoloji'de günün şiiri seçkisinde yer almasından dolayı sizi kutluyor,saygılar sunuyorum...Nicelerine Senem Hanım...
Hüseyin Pelit:
24.02.2015 - 02:09Tahlilleriniz betimlemeleriniz çok güzel açıklayıcı Tebrikler..güzel bir şiir olmuş kutluyorum selamlar..
Ali Recep Güçlüler:
07.02.2015 - 19:50Senem Hanım ,
Üzülerek Okudum Şiirinizi ,
Güzelim İstanbul'umuzun İçler Acısı Hali Ancak Böyle Anlatılır.
MAVİ YILDIZLI
Duygu Yüklü ve Duyarlı Dizeleri,
Kutluyorum.
Abdurrahim Zararsız:
08.12.2014 - 10:42Hep ondan uzakta ve onun aşkıyla yaşıyorum. Çok az görüşebiliyoruz. Yazdığınız şiir biraz olsun hasretimi dindirdi. Sonlarına doğru biraz üzüldüm ama maalesef acı gerçekler bunlar. Tebrikler. Kaleminiz daim olsun.
Mustafa Yılmaz İsmailoğlu:
30.06.2014 - 10:17Gönül dostum; Beğenerek okuduğum şiirlerden birisi. Selamlar...
Ali Erturk:
14.06.2014 - 04:05Güzel bir bakış açısı, Kuş bakışı anlatmışsınız İstanbulu.... tebrikler
Talat Semiz:
04.06.2014 - 17:05*Bu şehr-i Stanbul ki, bi müsli behadır
Bir sengine yekpare Acem mülki fedadır*..... Fuzuli
Şarkılar şiirler söylenir o şuh kadına yakından, uzaktan
Öyle gizemli bir cazibesi vardır, kim kurtulur bu tuzaktan
Ey 63 yılımı çalan bir vefalı bir vefasız dilber
Vur öldür beni kendi ellerinle ama kendi cennetine gönder.
Başarılar, başarılar.... ++
Naime Özeren:
20.05.2014 - 23:31Ben bugün bir kadın gördüm adı Kostantinopolis'ti
Bitap harap düşmüştü insanlardan feryat ediyordu
Güzelim adalar ve sahiller yok olmuş yanakları çökmüştü
Güzel lehçesiyle İstanbul Türkçesi bakımsızlıktan bozulmuştu
Ne yazık!... El birliği ile o güzel kadını perişan etmeyi başardılar. Yetmedi, daha da uğraşıyorlar. Kutladım şiiri ve sizi sevgili Senem öğretmenim. Nicelerine...
Maşuk Gültekin:
17.05.2014 - 03:16baştan sona kadar her cümlesi ayrı bir güzellik taşıyordu. İstanbul u çok güzel bir şiir dili ile anlatmışsınız. bende İstanbul da yaşamış biri olarak bu güzellikleri ve tarihimizin kıymetini yavaş yavaş tükettip yok etmekteyiz. kutluyorum çok güzeldi.kaleminize bereket. tam puanla sevgi ve saygılar.
Şerafettin Muş:
17.05.2014 - 00:03eli kalem tutanlarla dili kelam edenler
istanbula kara sevda dediler ....kim aşık olmaz ki böylesine güzel bir şehire ğstadım sevdan daim olsun
Mahmut Ünsal:
16.05.2014 - 22:02Senem hanımefendi.
İstanbul,un halini nede güzel anlatmışsınız. Ben İstanbula ilk 1956 yılında geldim 15 sene kaldım. Ben İstanbul aşığıyım. Ama her şeye rağmen yinede dünyanın en güzel şehri. Bu harika şiirinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. Hayırlı geceler.
Ahmet Coşkun:
16.05.2014 - 20:50Siz uzak memleketlerden bunu görüyorsunuz- içinde yaşayanlar görmüyor maalesef- gözlem izlem dört dörtlük- yüreğine sağlık...
Gül Keleş:
16.05.2014 - 18:51Ben bugün İstanbul Boğazı'nda Kostantinopolis'i gördüm
Dünyanın en güzel kadınlarına aday bir kadın gördüm
Hali perişan,tarihi şanı bitirilen kendi tüketilen bir İstanbul
Artık dünyanın yedi harikası olmayan çehresi tabii olmayan bir şehir.
Senem Aygül
TAM PUANLA SEVGİLER ÜSTADIM ÇOK HARİKA VE GÖNÜLDEN DÖKÜLEN İNCİLER
Senem Hayriye Aygül:
16.05.2014 - 18:41Beğendiğinize sevindim,yüreğinize sağlık,Teşekkür ederim.
İsmail Kızılay:
15.05.2014 - 23:06Bu lirik şiirinizi defalarca okudum,Çok keyif aldım,Bu ne duygu be ne zarefet kutlarım arkadaşım.YUVASIZ KUŞ
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta