Çamlar mağrur fakat, kavaklar üzgün,
Sinede yaranın, adı Eylül’dür...
Söğütler, çiçekler hepsi de süzgün,
Belayı saranın, adı Eylüldür.
Sararır yapraklar, düşer boşluğa,
İçmeden uğratır, bir sarhoşluğa...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim