Adın?
Beytullah.
Soyadın?
O ne ki?
Oğlum Soyadın yok mu senin?
Babam öldü benim.
İki kolum iki yana düştü benim…
Peki dedim adı güzel çocuk
Adım Beytullah dedi yeniden, terlerken boncuk boncuk.
Annen yaşıyor mu?
Hayır, hep ağlıyor
Geceleri uyanıyorum, hiç tanımadığım babamı sayıklıyor.
Adı ne?
Beytullah dedim ya!
Annenin adı.
Sana ne…
Çok ayıp.
Utandı, güler yüzüne yakışmayan kirli ellerini ovalarken.
Polis Amca! O adam var ya, anama küfretti beni kovalarken.
Onun için mi söylemedin adını?
Hee.
Peki, neden söylemedin annene güvercin çaldığını.
Türkiye.
Ne diyorsun oğlum sen?
Türkiye dedim ya!
Benim anamın adı,
Anaların en hası.
Çok güzel isim biliyor musun?
Beytullah, sen okula gidiyor musun?
Gözleri gözlerime baktı; Masum, masum.
Yırtık ayakkabısından dışarı çıkmış parmağını çekenken içeri
Ağustos sıcağında yüreğime çığ düştü,
Neyi yargılıyorum ben, o değil suçlu, beni atın onun yerine içeri.
Nerelisin Beytullah? Yani memleket nere?
Yine o yüreğime çığ düşüren bakışla
Usulca; Erzurum
Erzurum nere? Konya nere?
Baban yok mu? Af edersin oğlum, bağışla…
Türkiye’ nin oğlu Beytullah
Beni affet
Ben sana yardımcı olamadım
Yardımcın olsun Yüce Allah.
Ereğli, 19 Ekim 2004
Kayıt Tarihi : 8.4.2009 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!