Döküntülerini topluyorum ortalıktan,
Viola sesiyle uyanılan sabahlarında,
Bu yırtık duvar kağıtlı şehrin...
İkinci mi kaçıncı bilmem ama,
bir dünya savaşından kalma pianonun başında,
çalan parmakları dururken küçük kızın hala ve hala,
döner merdivenlerden aşağı kayarken,
pantolonuma takılan çivilerin bıraktığı yerden,
aralık kapıdan bakışlar devam ediyor,
yırtmaya tenimi kaldığı yerden...
Sarı bukleleri salınırken o akşamüstü ıslıklarında,
basamaklardan aşağı sallarken pilelerini,
kanamış dizlerini kapatarak,
Sus Adette!
Sen yeter ki sus!
Kayıt Tarihi : 21.10.2008 00:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!