Ne durgun gölüz nede dingin deniz.
Bir elma ugruna cennetten sürgün
Ademin dölleriyiz.
Ondandır bir yanımız hep ademin
Yasak meyvaya uzanan eli
Bir yanımız korku ve pişmanlıkla
Çarpan yüreği.
Doymaz dolmaz, hep isteyen
Özleyen bekleyen,
Temiz sayfalara kötü hikayeler
Yazan nesilleriz,
Camdan denizde
Demirden gemiler yüzdürenleriz.
Daha kaç rüzgarda kurumalı?
Dünya balcığı ile sıvalı
Çatlak sızdıran ıslak gövdemiz?
Ten toprağında ruh cevherini cürüten
Adem soyundan kabilleriz.
Az biraz habil.
Çokça unatan çokça sabırsız
Ete kemiğe bürünmüş düş
Cennetten sürülmüşüz.
Durmaz dinlenmez nehirler
Yokuşları zorlayan rüzgar gibiyiz.
Ah kabil kardeş katili!
İlk kanın sahibi.
Nefretin, öfkenin erkin atası.
Bir sidre uğruna değermiydi?
Bizki senin soyundanız
Sonu başından korkunç
Bir yolun yolcularıyız.
Bütün uzak görünenler
Bir göz yanılmasımı?
Avuçlarımızdan düşenler
Yıldız kaylaması.
Bütün yaşananlar balcık kafesinde
Zamansızlık zamanın cezası.
Baktığın aynanın ardı
Kibirle sırlanmış ise
Aynada gördüğün nefsindir.
Ey insan!
Her yanın ile mi Kabilsin?
Kayıt Tarihi : 10.2.2011 12:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!