Gönül sofrasında ağyar
Yar sormayalı hallerimiz nicedir,
Sürmeli gözlü gelmedi nicedir,
Şaşmış akıl, gözler görmez olmuş,
Firak ateşinden gündüzler dahi gecedir.
Zaman denen sır!
Bildim nedir zaman denen sır
Bir yanden geçmişe diğer yandan geleceğe bakılır
Yaşanan anı çekersen altından, bu çadır;
Hem geçmiş hem gelecekle beraber başına yıkılır
Eylül...
Eylül sonbaharı yılın
Yani ikindisi günün
Ancak kış, muştucusu baharın
Sayki sabahı müjdeleyen gece,
Bu yüzden severim geceleride kışıda...
'Hergün başka temaşa, herdem başka tad
Selefi olduğumuzdan kaldı bize bu yad
Birgün göremezsek, duyamazsak ve olamazsak
Ruhumuz eremez vuslata, olamaz şad..'
bir haber geldi ezelden,
duydum ve titredi her zerrem
bilesiniz! korkudan değil titremem...
gel diyene mümkün mü gitmemem!
beklediğim haberdi bu zaten
çok ama çok özlediğimdi zira gel diyen!
Gündüz hep telaşa sarar
Gecelerde ise bir an var
O vakitte; bir ben, birde yar
Dilde hece, yar! yar!
Dide lal,
Yüreği yakıp kavurur vuslatın üflediği har!
Düşlerinde bayram,anılarında hüzün,
Bahtın karada olsa,gülmezse de yüzün.
Düşlerin varya düşlerin,Ölsen de açık kalmaz gözün!
Solmaz, sevdaya işaret; kırmızı gülün.
Rindi Adem
Tebessümde tecessüm...
Ümitsizsem eğer,
Ki ümitsizlik haram,
Sönüktür siluetim,
Demek ki O'nunla açılmış aram.
Vuslat
O’nu gördüm elest bezminde!
Ah kafam, ah kafam,
Bir hatırlasam!
Ya hep olacağım yada hiç,
Aşk deminde!
Ateş midir buz mu?
Mevsim soğuk
Vakit yaman
Yürek duman
Yakarken firak ateşi
bilmiyorum tam nedenini ama; şiir beni bir yerlere alıp götürdü vede tekrar getirdi..yani kısacası çoö etkileyici idi.....