Gelenler bu dünyaya, yaşamak deyip durur,
Ayak basıldı aya, insan insanı vurur (!)
Aydınlığı arayan karanlıkta ne durur?
Hakikati isteyen ışıklı yolda yürür.
“Muasır medeniyet” deyip deyip duranlar!
Doğduğumuz günden beri
Bizim dertlerimiz bitmez...
Olmadan sözünün eri
Bizim dertlerimiz bitmez...
Akan kanlar durmadıkça,
Güle benzer benim anam, dikensiz.
Güller zamanla solar, anam solmayan güldür.
Bitmeyen şefkatiyle gözleri ışıldar gülünce.
Kızınca yüreği sızlar inceden ince,
Ağlayınca içinden ağlar, gizlice,
Yaşları dökülür yüreğine sessizce.
Gözlerim dalınca maziye birden,
Şiirler yazarım şairler gibi.
Bana ilham gelir en ulvi yerden,
Şiirler yazarım şairler gibi,
Duygularım bitmez nehirler gibi.
İslam’ın düşmanları
Kahru perişan olsun!
Batının yılanları
Kahru perişan olsun!
İmanımdan korkanlar,
Sevdalı olan güzel;
Sever, yüreği sızlar…
Hayırlı gelin olur
Evde bekleyen kızlar…
Kaderinde var ise,
Köyümüz güzellenir gelince yaz ayları,
Sevdiğim karşı beri toplayalım çayları.
Çayların yaprakları, yâri özledim yâri,
Alalım birbirini, erisin dağın karı.
Toplayalım çayları, beze koyup satalım,
Viran kalmış kapıları,
Köyüm eski köyüm değil.
Çok değişmiş yapıları,
Köyüm eski köyüm değil.
Ateş yanmaz, baca tutmaz,
Kalınca bir başıma, köyüm geldi aklıma,
Ne olurdu şimdi deli bir rüzgâr çıksa,
Alıp götürse beni, atıverse köyümün kucağına.
Yine o eski günleri yaşasam,
O mis gibi yayla kokan havasını solusam,
İçsem sularından kana kana...
Gül var iken elimde kuru dalı sevemem,
Şehirdeki çakala asla eyvallah demem,
Fırtına çıksa bile yanlış gemiye binmem,
Karıncayla gezerim, tilkiyle yemek yemem,
Allah’a yaslanmışım, kuldan bir şey istemem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!