Bir yanda seller
Diger yanda yanginlar
Dengesi bozulan dünya
Aliyor nice canlar
Hava kirli
Sular zehirli
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Son mısralarınız çok beğendim.
küresel ısınma... 2002 yılındaki bm raporuda göre sorumluluk payı yüzde doksan ile insanda.
bindiğimiz dalı kestiğimiz kesin...
anlamlı ve güzeldi.
De ki:körler sağırlar birbirini ağırlar
Deprem heylan elele görenlerse sağırlar
Yangın sarmış her yanı çıkaranlar yağırlar
İbret almaz doğadan aklı yok ki sığırlar
Makyajına,eksozuna bakmaz ki hava kirli
Atıklara dikkat etmez suları hep zehirli
Rezaletle sefalette yaşayanlar kibirli
İbret almaz o olandan hayat sanki sihirli
Ağsak ile topallar,bak koşamazlar peşinden
Sosyeteyse kulak asmaz ayrılarak eşinden
Geçilmiyor sokakların kokusundan,leşinden
Öneriler mahallenin ayyaşından,keşinden
Torunlarını görse Adem ile Havva Ana
Aklını başına al kıyma sakın sen cana
Bu rezaletlerle sen niye geldin yan yana
Hey evladım der işte,yakışmamış bu sana
Ahmet Arslan kalemim bilmem başka ne desin
Okuyanlar buraya yeni şeyler eklesin
Bir çözüm çıkar belki zaman bizi beklesin
Bozamadan tamamen medeniyet teklesin
çok güzel...
saygılar...
Doğa ve insan
doğaya saygı duyulması gerekitken doğağı kirletmek ve yok etme yarışına giren insaoğlunun yaptıklarının bir gün faturasını ödemesi gerktiğini zaman içinde öğreniyor yüreğinin yangın yerine kıonuk olan kalemini kutluyorum üstadım saygılarımla
sosyal içerikli bir mesaj veren şiir yani olması gerektiği gibi...
Bir yanda seller
Diger yanda yanginlar
Dengesi bozulan dünya
Aliyor nice canlar
Hava kirli
Sular zehirli
Toprak erazyon
Yasam hastaliklarinda ötesi
Topallayan doga
Kiyamete bes kala
Daha ne kadar yürüyecek?
Sirtindaki kalburlariyla
Adem ile Havva
Aklini basini topla
Bindigin dali kesiyorsun
Her meyva degil elma
Ademlerle, havvalara güzel bir uyarı olmuş. Okuyup anlamaları dileğimle emeğine sağlık güzel bir çalışmaydı kanayan yaralardan birine parmak basmışsın kutlarm sevgi ve selamlarımla.
İnsanoğlu nun, doğayı yok etmeye çabasını çok manidar dile getiren Şiir Dostu Usta Yüreği kutlar, tam puanla selamlar sunarım.
güzel dizeler için sizi tebrik ederim. ( ı : i yazılmış yazım hatası )dostum düzelti ver selamlar.
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta