Siyah örümcekler deler geceleri, mumyalanmış soğuk bedenimin örtüsüz geçmişini.
Titrer, kaynayan kettle’ın soğuk sesi.
En çok sabahları ağlar o,
En çok sabahları ağlarız biz.
Dudaklarımda geceden vurulan bir hayin sevgili.
Bir tırtıl nasıl uyanırsa dünyaya bir kelebek diye,
Ben de öyle uyanmıştım sana.
Güzelliğin bir kanat daha takmıştı kanatlarıma.
Sevebilmek, uçabilmek değilmiş oysa.
Bunu ağlayan kettle’da söylüyor üstelik.
Bütün kanatlar delinsin delici aletlerle,
Köpekler göğe bakarken dellensin.
Doyurdu karnımı bu girdap mahşerin sofrası.
Dudaklarımı yakan şehvetli dudakların değil,
Bu girdap mahşerin sofrasında yediğim adem elması...
Kayıt Tarihi : 16.10.2024 00:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Kırgın](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/10/16/adem-elmasi-7.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!