Yeryüzündeki Kutsal Mekan
İçlerinde Miskü-Anber Kokan
Bizlere Beş Vakit İbadetle Bakan
Huzuru Bulduğumuz Camilerimiz
Ziyası Var, Aşkla Yanar Özümüzde
Bu aziz millet şanlı tarihini andıkça hep coşuyor,
Ordumuz hain düşmanın üzerine zafere koşuyor,
Türk gençliği Türklüğünü asil damarlarında taşıyor,
Türk milleti kahramanlarıyla birlikte gururla yaşıyor.
Her savaşta düşmanlarını uğrattın bozguna,
İnsanların Arasına Girip, Kaynaştırıcı,
Dargınları, Kırgınları Bulup Uzlaştırıcı;
Kinlilere, Küskünlere Varıp Barıştırıcı
Din Gönüllüsü, Din Görevlisi.
Sosyal İlişkiler İçin Çözümler Bulan,
Ey nefs aleminde esir olup kalan insan,
Günah çukurlarında yatıp kalkan insan,
Şu fani dünyaya aldanıp, rabbini unutan insan.
Dinle sözümü dön özüne...
Ey ademoğlu hayat bulduğun yeryüzüne, kıl bir nazar,
Bedenden ay pırıltısı ve uyku sersemliği kalkmakta
Cemiyetin ahu feryat eden soğuk havası dağılmakta
Ömrümüzün ruhumuza açtığı derin izler arınmakta
Gönüller küskün ufuklara doğru yol bulup akmakta
İnsanlar dört duvar evlerine kapanmış ışık çakmakta
Yıldızlar toplanmış ayın etrafında bizlere bakmakta
yüce mevlam çok günahkar asi mücrim bir kulum
nefsime hükmedemiyorum çabuk kırıldı kanadım kolum
sağım hafif basıyor zorlanıyorum onu tartıyor solum
şaşırdım kaldım neydi göster bana hangisi benim yolum
yüce rabbim görüyorsun kimlerle neler yaptığımı
sorumsuz hayattan, yuva kurmak için yapılan bir evlilik,
bu hal ben-i adem için yeni bir yaşam, bambaşka bir yenilik,
acaba gerçekten yenilik mi? yoksa adım atılan son bir delilik,
neyse geri dönüşü olmayan bir yolculuk varsın olsun şimdilik.
almış abdestini, açmış kitabını okuyor kur’anlım,
kardeşliğe giden bir yol vardır, uzayan yollar içinde
ara bulursun, ne aradığını bilirsen uyuyan kullar içinde
allah’ın ipine sımsıkı sarılırsan kuruyan dallar içinde
kardeşliğe giden yolda, insanca yaşayalım.
ağaçlar yavaş yavaş son yapraklarını döküyorlardı
hayvanlarda bir alamet başka yerlere göçüyorlardı
insanlarda ayrı bir telaş odun-kömür yakacak alıyorlardı
bunca hazırlıkların sebebi neydi acaba kimi karşılıyorlardı
Ademin duasını tövbesini kabul ettiğin gibi
Havva’ya yasak ağaç meyvesini yedirdiğin gibi
Habil-kabille insanlığa ölümü bildirdiğin gibi
Nuh tufanında yere göğe suya hükmettiğin gibi
Kızıldeniz’de suya dur deyip Musa’ya açtığın gibi
İsa’yı çarmıhta bedenini bırakıp ruhunu aldığın gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!