Peygamber efendimizin ümmete müjdesisin sen,
Evliyanın, esviyanın saadeti hanısın sen.
Ashabı eyyubun yatağı döşeğisin sen,
Seni sevmemek hakmıdır ey aziz istanbul.
Mavi denizin inci gibi durur boynunda,
Bülbülün çektiği şu gonca gülden,
Gülün derdi başka anlarmı halden.
Sevdaya dair kamil-i dilden,
Senin lisanın gerek ceylan bakışlım.
Senden gayrısına kör bu yüreğim,
Kim gelse nafile dest-i canım.
Sana olan bu aşırı meyi'lim,
Şu başıma bela dest-i canım.
Korkarım katlim`de elinden olacak,
Ben gül dedim sen kaktüse sarktın.
Layık-ı orda dedim sen olmaza baktın
Zat-ı keyfin gelince naralar attın.
Bir sana sesimi duyuramadım gönül.
Ettiğin yüzünden bilki çok canlar yandı
Sana feda canlar nasılda şendir ey rahman
Uğruna feda edilenler nasılda gülşendir
Gülistanında bir diken olsam aleme değer
Saf-ı halis aşk yalnızca katındaymış meğer
Seni müjdelerken nebi bin dörtyüz yıl evvel,
Alemi islam cuşa geldi hemde tüm beşer.
Kolaymı seni zikreden yaradanın habibi,
On sekizbin alemin efendisi gönüller tabibi.
Açmadı senin gibi bir gül dünya bağında,
Goncalar hicap etti açmaya senin yanında.
Sesini duyan bülbüller lal kesildi dalında,
Bakışı şen, gülüşü şen, kokusu şen, efendim.
Ellere en güzel yeri verdin sine-i hanende
Beni kapı kulu bile etmedin gönül payende
Alemin dilinede düştük artık sayende
Şimdi muzaffersin ya mübarek olsun
Sanmaki bu ettiklerin yanına kar kalır,
Sanmaki bu deli gönül aşkından naçar,
Sende olmazsa bilki başkasında açar
Zan`nınca ayrılığından olacağım düçar
Lazım değil istemem artık aşkınıda sevginide
Rahmet gecelerinde ara beni,zaten bulacağında tek yer.
Eski benden eser yok artık, peki yeni senden ne haber?
Çalı bile kendine sığınan kuşu itmezken gölgesinden dışarı
Sen ise en uzaktan çizdin,etraflıca tüm hudutları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!