Aday (Sylvia Plath) Şiiri - İsmail Aksoy

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Aday (Sylvia Plath)

Öncelikle, bizim türden biri misin?
Kullanır mısın
Camdan bir gözü, takma dişleri ya da bir koltuk değneğini,
Bir teli yahut bir kancayı,
Kauçuk memeleri ya da kauçuk bir kasığı,

Bir şeyin eksikliğini göstermek için bir ilmiği? Yok, yok mu? Öyleyse
Nasıl verebiliriz sana bir şeyi?
Kes ağlamayı.
Aç ellerini.
Boş mu? Boş. Burada işte dolduracağın

Bir el ve isteklidir
Çay fincanlarını getirmeye ve başağrıları düzlemeye
Ve ne söylersen yapmaya.
Evlenir misin bununla?
Garantilidir

Başparmakla kapatmaya gözlerini en nihayetinde
Ve hüzünden erimeye.
Yeni bir stok mal yapıyoruz tuzdan.
Fark ettim büsbütün çıplaksın.
Ne dersin bu takım elbiseye –

Siyah ve kaskatı, fakat kötü durmadı üstünde.
Evlenir misin bununla?
Suya dayanıklı, yıpranmaya dayanıklı, dayanıklı
Ateşe ve damı delen bombalara.
İnan bana, defnederler seni bununla.

Sıra kafanda, kusura bakma, bomboş.
Fakat bunun çaresi bulunur bende.
Gel buraya, tatlım, çık dolaptan dışarı.
Peki, buna ne dersin?
Kağıt gibi yalın başlarken

Fakat yirmi-beş yılda bu kadın gümüş olur,
Ellide, altın.
Canlı bir oyuncak bebek, nereye baksan.
Dikiş dikebilir bu, yemek pişirebilir bu,
Konuşabilir bu, konuşabilir, konuşabilir.

Çalışabilir bu, bir hatası yoktur bunun.
Bir deliğin varsa, yara lapasıdır bu.
Gözün varsa, bir resimdir bu.
Oğlum, senin son çarendir bu.
Evlenmek istersen bununla, evlen bununla, evlen bununla.

Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 29.8.2007 02:00:00
Hikayesi:


The Applicant First, are you our sort of a person? Do you wear A glass eye, false teeth or a crutch, A brace or a hook, Rubber breasts or a rubber crotch, Stitches to show something's missing? No, no? Then How can we give you a thing? Stop crying. Open your hand. Empty? Empty. Here is a hand To fill it and willing To bring teacups and roll away headaches And do whatever you tell it. Will you marry it? It is guaranteed To thumb shut your eyes at the end And dissolve of sorrow. We make new stock from the salt. I notice you are stark naked. How about this suit – Black and stiff, but not a bad fit. Will you marry it? It is waterproof, shatterproof, proof Against fire and bombs through the roof. Believe me, they'll bury you in it. Now your head, excuse me, is empty. I have the ticket for that. Come here, sweetie, out of the closet. Well, what do you think of that? Naked as paper to start But in twenty-five years she'll be silver, In fifty, gold. A living doll, everywhere you look. It can sew, it can cook, It can talk, talk, talk. It works, there is nothing wrong with it. You have a hole, it's a poultice. You have an eye, it's an image. My boy, it's your last resort. Will you marry it, marry it, marry it.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Tuna Bozbey
    Tuna Bozbey

    Analizi çok derin,anlayabildiğim kadarıyla baş kahramanımız olan kadın,yaşama devam etmeye çok istek duyan biri değil ve evlenmeye talip oluyor.Talip olduğu müessese,kadının o günün evlilik şartlarına uygun olup olmadığını değerlendiriyor ve o günün evlilik şartı da kadına göre amaçsız,ölene kadar sürüp giden modern bir kölelikten fazlası değil.Tabi erkek için ise durum daha basittir.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İsmail Aksoy