I. ULUSLAR ARASI ADANA EDEBİYAT FESTİVALİ
5-6-7 Nisan 2007
Çağımızın Edebiyatına Bakışlar;
Adana’dan Dünyaya, Dünyadan Adana’ya
Düzenleyenler:
Adana Altın Koza ve Adana Edebiyat Girişimi
Yer: ADANA TARİHİ KIZ LİSESİ KÜLTÜR MERKEZİ
……………….
Çok duygulandım!
'tarih kadar eski
doğan gün kadar yeniyim'
dediğimi anımsıyorum bir yazımda...
Bunu kuşkusuz Adana'ya ve Çukurova toprağına borçluydum.
“Yer: Adana Tarihi Kız Lisesi Kültür Merkezi”
Böyle diyordu gelen mesajda. Olsa olsa benim lisem (AKL) olabilirdi bu. Yıllardır Seyhan nehrinin ihtişamlı akışına sessizce tanıklık eden tarihi eğitim yuvası…
Umarım orasıdır, çünkü sınıflarına, koridorlarına, yatakhanelerine sinmiş edebiyat kokusundan bir şeyler kalmıştır mutlaka. Bir ihtimal, idare katındaki siyah-beyaz seramikler ve ana salonun ortasındaki çinili soba yerinde durmuyordur. Bahçenin dip köşesindeki mandalina ağaçları; rayihalı gölgesinde kitaplar, şiirler okunup şarkıların söylendiği okaliptüsler; yemekhaneye doğru uzanan taşlık yoldaki asma ve ön bahçedeki süs havuzunu çevreleyen erik ağaçları da kesilmiştir belki. Ama hissediyorum, bizden bir kalıntı var orada… Bu bir edebiyat esintisidir ki günümüzün edebiyatseverlerini yeniden çağırıyor yanına!
AKL’den 1963’te mezun oldum. Neredeyse yarım yüzyıl evvel… Şimdi orada bir edebiyat festivalinin filizleniyor olduğunu duymak hem çok duygulandırıyor, hem de mutlandırıyor beni. Söz konusu olan mekân orası değilse bile, Adana Kız Lisesi’nin adının bu şekilde anılması büyük sevinç kaynağı… Çünkü biliyorum ki o lisenin mezunları, taş binadan ayrılırken Türkiye’nin dört bir yanına ceplerinde edebiyat tohumları taşıdılar. Ve elbette plastik sanat ve müzik tohumlarını da… Sergilere çıkan ilk resimlerimizi orada, bodrumda yaptık, Adana Şehir Tiyatrosu’nda düzenlenen geceler orada planlandı, Verdi’nin aryalarını orada ezberledik; J.S.Bach ile çağdaşı olan bestecilerin farkını, Mozart ve Beethoven dinlemeyi orada öğrendik.
Tam anlamıyla tarihe mal olmuş bir kültür merkezidir AKL. Ve hepsinden önemlisi, Türkçeyi belletti bize. Doğulu bekçimiz “simitler geldiler! ” diye bağırdığında, “Türkçe bu değil! ” diye feryat eden; “inkilap” dediğimizde “inkılâp olacak, inkılâp! ” diye azarlayan değerli hocalarımız sayesinde!
Festivali düzenleyen, emeği geçen ve katılan tüm dostlara başarılar dilerken sonsuz sevgilerimi sunuyorum…
Bilinsin ki ruhum orada olacak!
Sevgi ve saygılarımla…
(28 Mart 2007)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 28.3.2007 13:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)