Adana Şiiri - Seçim Seziş

Adana'yı dinliyorum gözlerim kapalı
Uzaktan davul sesi geliyor kulaklarıma
Bir asker uğurlanıyor vatan toprağına nöbet için.
Bir gelin gidiyor başında kırmızı duvağı
Baba evine veda yeni evine merhabaya
Sokakta her köşede bir mangal tablası
Sabahları ciğer, akşamları kebap kokusu.
Toprağının karnına vurdukça çapayı
Bereket açıyor her metrekaresi.
Seyhan ve Ceyhan ovası bölünmüş en güzel kalemle
Akıyor Akdeniz'e yeşil Seyhan nehri.
Yaylasında Türkmen köylüsü hepsi Torosların efendisi.
Sen ne güzel topraksın güzel Adana'm
Nisanda turunç çiçekleri kokarsın.
Mayısta gül açarsın.
Yanık türkülerin pamuk tarlasında söylenir
Orada ki aşklar roman yazdırır.
Karacaoğlan 'ı diyar gezdirir.
Lokman hekime şifa yazdırır.
Ceyhan nehrine ölüm bozdurur.
Nice saraylar var toprağında.
En çok ta Putu Hepa gibi bir kraliçe var.
Kadında erkekte eşittir demiş o zamanlar..
İşte bu yüzden bu toprağın kadını merttir.
Kara yağız cesur delikanlısı kadar.
Buraların emekçisi terini toprağına karar.
Bu yüzden ekmeği başkadır suyu bir başka.
Tozlu yollarında yürüyen
Hiç unutmaz gardaşını,
Gındırıktır her daim gocaman yüreği...
Acıyı datlı eyler, sofrasını serer gardaş bildiğine.
Yeşil Toroslara çıkılır sarı sıcaklarda.
O yanık ocağında pişirir nice güzel insanı.
Bir bakmışsın gidenler var başka ellere, illere.
Lakin gidenler unutmaz baraj yolunu.
Şalgam içip, bici yeyişini.
Burnuna bir turunç çiçeği kokusu gelir
Limon çiçekli şarkı söyler.
Akdeniz akşamlarından gelir esintisi
İçi yanar gözlerinden özlem akar.
Kele gardaşım bir Adana'ya gidek.
Hele bir iki insan görke der.
Gözlerimi kaparım Adana'yı dinlerim
Gözlerimi kaparım Adana 'mı koklarım.