Adam Yaratmak Piyesi

Bünyamin Tumlukolcu
64

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Adam Yaratmak Piyesi

Ne zaman üflense yüreğimde yazmanın hücum borularına
Bir mezardan uyanan
Ve çamurla yıkanmış sözler dökülüyor
/Ve söz ki aklın son noktasıdır/
- Bulvarları yıkayan yağmurlarda anımsıyorum
Midas'ın anıt mezarının bir dağın yontulmuş hali olduğunu -
Haber başlıklarında ıssız yoksulluğu memleketimin
Ölüm, ihanet, yoksulluk
Korkuyu kapışır taşlar
Espası tek gecede
Tutup ezip el tutan
Alnını bütün bir duvara dayayan
Ve sesleri bir orman büyüklüğünde yankılanan
Çarpan çarptıkça çoğalan çoğaldıkça çarpan
İşte asıl mesele baylar çoğaldıkça azalan
Güreşip bütün gelişleriyle
Minderde sessizliği arayan sesler bütünlemesi
Adım sonra her kapıya çağrılan
En korkulan gerçeği
Baş eğilince girilebilen
Kendi yörüngesinde dönen hapishane
Kılcal kökleri
Çağın canavarca duvarları ile yalıtılmış
Akıp giden suyu uyandırınca
Vakit dolmuştur
/Ve sırrım sessizce çalışıyorsa üzerimde benim
Gittikçe soğuyan cesetlerin selamını almışken üzerime
Ekmek kırıntıları döküyordur/

Denizde açan çuha çiçeği
Çöle kapı, mısraya şerh
Zulme adalet ve hakikat, hakkaniyet

Yaprak duşlarına özlemle başlıyor
Kuruyan ağza kapak, akan göze sürme
Karlı yamaçlardan kızgın kaldırımlara inen kaydırak
Ardından aç karınlı insan selleri

Zufa bir cins ağaç!

Devlet sokağını bir ayyaş geçiyor
Halka verdiği cevap pandomim
Şişmiş kadınlıklarıyla kolları
İnsan şu başı nokta
Başlangıç rahim
Evveliyatında oyunlar
Oyunlar ölümle başlayan oyunlar
Göğsü kızgın köpüklü tayfası
Kadın ellerini biçimli gergin tutan
Sefalet ve istibdat altında oje bozulmamalıdır
Ve dursa dinlenecek sanki kasları
Bilmez ki sevgi sözlerini
Anlamaz rahatlığını sıcak bir akşam yemeğinin
Ve umulmadık anlarda sarsar kendisini
Aktörlük yaptığından emin herkesten fazla kendisinden
Kapanıyor içindeki çengeller
Köpek bastırıyor kanı
Toprağa kene gibi yapışmış adımlarla cürum işliyor
Merdiven altında adam yaratmak piyesinde

/Aklım uyuşmaya başladı
Hissizliğin yorgunluğu imrendiriyor mezarlıkların sessizliğini
Yorgunluk
Bitsin
Şimdi/

Toprağa dikili gözler neler bulamaz
Sonsuz gebelik ölümü suçiçeği gibi döken hayat
Suları ve karaları uluyor birbirine

Temiz kıyafetler ile tahta önünde günler
Genç bir adamdım
Bir haber yolladım
Eski ve yeni efendileri
Taç giyme hevesiyle babasına kılıç kaldıran şehzadeyi
Ekmek hayali kuran çocuğun yaz günü üşüyerek daldığı uykusunu
İnsanlığın sonunda ikiye bölüneceği haberini ben yolladım
Erkeklerin ve kadınların donlarının altında harp kitapları taşıdığını
Kuşların göç yolunu değiştirdiğini
Çelik halatlarla balıkları
Yumurtalı balıkları
Yumurtada ki balıkları
Yok ettikleri haberini
Ben yolladım

-Oralı mısınız

/ Evsizim

-alın ve okuyun yaşamı kutsal saydığınız ilimlerle

- misyoner misiniz

/ değilim

İnsana olan sevgim kendime nefretimdir boyuna

/Katlan el ele katlandık
Yonttum taşı kendim çıktım
Kadını kelimeyle kurarlar saklarlar örtülerle
Karnında bir anne bir çocuk doğuruyor
Kanında kıpırdanma açık göğün
Önümde meydan halkları
Kan gidişmeleri /

Bünyamin Tumlukolcu
Kayıt Tarihi : 10.1.2024 02:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bünyamin Tumlukolcu