Tarifsiz hayallere dalıyor, adam.
Hüzün kokuyor, dört taraf.
Besbelli, hayallerle kendini kandırıyor.
Hüznün efsunlu kokusundan,
Kendini kurtarmaya çalışıyor.
Çoktan, hayal gemisinde yol almış, kadın..!
Gezintilere martılar eşliğinde başlamış.
İnmek istiyor.
Lakin, bir türlü hayal gemisinden inemiyor.
Aşk kokulu odaları, hayal ediyor.
Bir de umutlarını, mum ışığına takıyor.
Adam kadına sesleniyor.
Ey benim gönlüme sığmayan yârim..!
Bana bir türlü inanmayan, yar olmayan,
Her zaman, hayal peşindesin diyen,
Ahu gözlüm, kısrağım...
Beni bir dinle..!
Beni bir anla..!
Beni sensiz bırakma..!
-Kadın adama cevap veriyor.
Ey benim Sultanım, çınar gözlüm..!
Vuslat diye diye,
Hayallere dalan adamım.
Hicran yaramı, sarmaya çalışanım.
Ben, senden önce, vuslat diye diye,
Hayallere daldım.
Şimdi ise, hayal gemisinden,
Bir türlü inemiyorum.
-Deniz derin, hicran okyanus,
Hüzünlerim tarifsiz.
Gönlüm sensiz akortsuz.
-Dertlerime limanım ol.
Aheste aheste, demir atayım.
Yalnızlık limanına attığım demirden,
Seninle kurtulayım...
Cevap veriyor adam.
Ey benim sırdaş yârim..!
Çilelerini gül bahçesinde,
Bülbüllere şakıtan kadınım.
İsmimi söyleyemeyip,
Adın Çınar olsun, diyen kadınım.
Sen yeter ki; gel diye seslen.
Dağları, denizleri aşar gelirim...
-Ey benim canıma, can adamım..!
Ne duruyorsun..?
Koş gel.!
Hayal gemim batmadan,
Güneş sensiz doğmadan,
Gönlüm dehlizlerde kalmadan,
Yüreğim kanamadan,
Gel gel, gel adamım..!
Kayıt Tarihi : 20.9.2012 15:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (5)