Bakıyordu pencereden,
Yada bakar gibi yapıyordu,
Bakarken geleceğini düşünüyordu,
Belki de hiçbir zaman yaşayamayacağı,
Aynı zamanda karanlık olan,
İnsanlığa hiçbir katkısı olmayan,
Sadece etrafta dolaşan bir çocuktu,
Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Devamını Oku
Güller gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Bakıyordu pencereden,
Yada bakar gibi yapıyordu,
Bakarken geleceğini düşünüyordu,
Belki de hiçbir zaman yaşayamayacağı,
Aynı zamanda karanlık olan,
İnsanlığa hiçbir katkısı olmayan,
Sadece etrafta dolaşan bir çocuktu,
Hani şu “Sen adam olamazsın! ” denilenlerden,
Hikayedeki gibi çok çalışacaktı,
Herkese kanıtlayacaktı,
Babasını ayağına çağırıp,
“Gördün mü yaşlı budala? ” diyecekti,
Babası o sırada ağlayacaktı,
Yanıldığı için değil,
Dedikleri doğru çıktığı ve oğlu adam olamadığı için,
Sildi göz yaşlarını döndü Tanrı’sına,
Dua etti, ölmek için,
O ölüm ki, bir daha oğlunu görmesine şans tanımayacak,
O ölüm ki, haklı çıktığı konuyu bir daha hatırlayamayacak,
Ama istediği gerçekleşmedi,
Tanrı ona acıyordu,
Son bir şans verdi,
Oğluna gidip “Her çıkışın bir düşüşü vardır! ” dedi,
Çocuk babasını kovdurdu, döverek,
On yıl geçti adam hala ölmek istiyordu,
Haber aldı oğlu iflas etmişti,
Kapısı çalındı, adam üzüldü,
Oğlu gelip elini tuttu, eğilip öpmek için,
Adam olmuştu şimdi gerçekten,
Babası “Bu dünyaya iki adam fazla..” dedi,
Çocuk ağlamaya başladı,
Artık bir babası yoktu...
Tebrikler değerli şairim.Oldukça güzel bir şiir okuttunuz bana.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta