Ne hakim, ne savcı, ne de doktor ol
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Çıksa da önüne binbir türlü yol
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Elbet seni hakir görenler olur
Kınayanlar olur, yerenler olur
Vazgeç diye akıl verenler olur
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Kararlı ol, kim ne ederse etsin
Düşmana el salla kör dövüş bitsin
Sonsuza talipsen aldırma gitsin
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Engeller çıkarsa pes etme sakın
Ölümüne giden bir tavır takın
Kışlar bahar olur, uzaklar yakın
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Şu sahte dünyada gözün kalmasın
Dışın alsa bile için almasın
Makamın, şöhretin varsın olmasın
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Garibi, mazlumu üzen değişmez
Ezilen değişmez, ezen değişmez
Lafazanlık ile düzen değişmez
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Bir çınarsın, kimse bükemez seni
İstediği yöne çekemez seni
Hesaplar, planlar yıkamaz seni
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Mertlik ve dürüstlük hileyi yener
Yalancının mumu yatsıda söner
Mutlaka bu devran tersine döner
Hedefe yürüyen adam ol yeter
Kayıt Tarihi : 15.2.2010 14:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sen gideli değişmedi hiçbir şey
Köyünde köpekler havlıyor gene
Yerli yerindedir tüm her şey
Arslanı çakallar avlıyor gene
Parayla tutulmuş sayın aydınlar
Hepsi bir serseri mayın aydınlar
Hallerine bakmaz koyun aydınlar
Yalanla milleti tavlıyor gene
Oyunda kuzuya rakip kurt düştü
Hak yol bir tanedir dedik; dört düştü
Düşünmekten içimize dert düştü
Kabuklar özünden kavlıyor gene
Fıtrata işledi korku-korkaklık
Madamın eline geçti erkeklik
Baya baya pirim yapar ürkeklik
Yiğitlik urganı boyluyor gene
Pek gören olmuyor gözü bakarken
Ölümü bilmezler yıllar akarken
Ak saçlı analar ağıt yakarken
Et satanlar şarkı söylüyor gene
Bey iskarpin giyer, garip çarığı
Kalleş avcu vurdu körpe feriği
Şehire hapsettik efe yörüğü
Yaylada çingenler yaylıyor gene
Haramiler bastı, ovayı-kenti
Gerçeğe dönüştü yalan söylenti
Ümitle beklenen her bir beklenti
Vurup sinemizi dağlıyor gene
İçini oydular kutsal mananın
Hiçbir hakkı yoktur haktan yananın
Torunları yetim kalan ninenin
Dul kalan gelini ağlıyor gene
Ekranlarda kadın, gelin satmalar
Şenay’larda günler, çalım atmalar
Köyde orak biçen garip Fatma’lar
Ah çekip, karalar bağlıyor gene
Hala bulamadık eski vakarı
Dost olanlar sende varken çıkarı
Omzumuza basıp çıkan yukarı
Kendine menfaat sağlıyor gene
On iki ay sürer yılda kışımız
İçimiz yanarken, susar dışımız
Kurumak bilmiyor gözde yaşımız
Sel oluyor, akıp çağlıyor gene
Sayayım mı sana daha KARAKOÇ?
Halimiz bu minval, aha KARAKOÇ
Güçlünün elinde saha KARAKOÇ
Keyfince gönlünü eğliyor gene
3 Haziran 2014-Gaziantep
Ömer Kara
Bencillik, egoizm bitse küsler barışsa
İnsannlık eskisi gibi yardımda yarışsa
hedef yolunda oturanı da bulsan yeter
Tuz Gölü çölünden
TÜM YORUMLAR (7)