Gökte bakırdan bir geyik,
Fundalıklar arasındaki
Bir eşek arısı adamın mezarına,
Doğruca kanatlarını hızlıca çarpar.
Ve fularını son kez takmıştı
Vahşi boğa elinin ayasına doğru baktı;
Ve onlar sevinç getirilerini,
En kuytu yerlerinde sakladılar.
Mezarın gri duvarları,
İlkel formunu koruduğunda;
Ölü yırtmaçlı kalplerinin
Hiçbir şeyi hatırlamayacağını düşündüler.
Onlar kaderlerini
Kederlerinin içindeki gelgitle akacağını düşündüler;
Ama şimdi mutlulukları nerede?
Ve yalnızlıkları nerede?
Eh-onurlarının hava alması için kuşansınlar
Ya da uçan kuşların getirdiği;
Sonsuz özgürlüğün
İçinde yuvalarını kursunlar.
Ve adamın mezarı,
Eğer gözleri hala ilk günkü gibi canlıysa;
Ağlasalardı-kuşlar
Burada olmazlardı.
Sakin deliksiz uykusunda
Sadece derin bir form al
Ve o arada içini içine çeker
Adam kendi mezarında.
Üfleme o rüzgarı sakın!
Bir daha kıble gelemeyebilir
Sen sadece akarsuları üfle
En azından özgürlüğün geri gelebilir.
Ve adamın mezarı
Seslenemez doğaya-işte bu yüzden
Fakat benim yerime de doğayı üfle
Çünkü burada başka bir sese ihtiyaç yok!
Kayıt Tarihi : 9.5.2019 20:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Buse Güngör](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/05/09/adam-mezari.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)