Ben seni adam gibi değil,
Adamca sevdim.
Ben seni kanımca,
Nefesimi sunan, duymama vesile,
Canımca sevdim.
Ben seni;
Ne Beyoğlu nun daracık sokaklarına,
Ne de kadıköy'ün kaldırımlarına,
Ne de pembe boyalı evlerin hayallerine,
Terketmek için sevdim.
Ben seni;
Adamca sevdim.
Ben seni;
Beethoven'in bestelerinde ki yılgın kadın,
Cahit Berkayın sazındaki telde sızılayan,
Alyazmalım tadınca,
Adamca sevdim işte! ..adamca!
'Herkes sevdasının büyüklüğünce
adamdır'
Rahmeti hocam Cebeci söylemişti
kulaklarıma.
Ben seni;
Soframda tuzum,ekmeğimde katığım,
İçtiğim suda bardağım,
Varoluşumda bayrağım,
Şeref sancağım, kadınım bilmişim.
Ben seni Amentüm eylemişim günümde.
Ben seni adamca sevmişim ley!
Kimi gün Veysel'in sazına yüklemişim,
Kimi gün,
Pir Sultan dergahında beklemişim.
Heybem etmiş, omzuma yüklemişim.
Elif kızın yazmasına,
Suna gelinin çeyizine işlemişim.
Seni ben; adamca sevmişim.
Kimi zaman Neşet'in bozlağında,
Kimi gün Kırşehir'in şafağında özlemişim.
Zaman akıp gitmiş avuçlarımdan,
Gözlerimi urgana vermişim.
Sana gelmesin diye zulmün kapı kulları,
Tenimi kilim diye sermişim.
Ben seni; adamca sevmişim.
Bilmem ki bu sevdam beni adam ettimi?
Ne demişti hocam?
'Herkes sevdasının büyüklüğünce
adamdır'
Lütfi Yıldız 2Kayıt Tarihi : 20.1.2008 19:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!