Diyojen, güpegündüz elinde fener, çarşıda pazarda dolaşıyor, sağa sola bakarak bir şeyler mırıldanıyordu. Ne aradığını sordular. İçini çekerek;
“Adam arıyorum adam!” dedi.
Güldüler, “Adamdan bol ne var? Her taraf adam dolu” dediler.
“Ama ben sadece kendini değil, başkalarını da düşünen, zalimlerin değil, yoksulların seslerine kulak veren, dertlerine çare arayan birini arıyorum” dedi. “Var mı içinizde böyle biri?”
Bu soru oradakileri şaşırttı, ne diyeceklerini bilemediler.
Diyojen, çevresinde toplananları süzdü:
“Sevgi ve dostluğu en yüce değer bilen, bencil değil özverili, çıkarcı değil, erdemli bir adam arıyorum ben. Anladınız mı ne demek istediğimi? Sustuğunuza göre, demek ki buralarda yok öyle bir kişi. Gölge etmeyin boşuna da gidin işinize!” diye aramasını sürdürdü.
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta